12. ADANA TARIM VE SERA-BAHÇE FUARI KAPILARINI AÇTI
Manşet Haber 7.11.2018 18:36:18 0

12. ADANA TARIM VE SERA-BAHÇE FUARI KAPILARINI AÇTI

12. ADANA TARIM VE SERA-BAHÇE FUARI KAPILARINI AÇTI

12. Adana Uluslararası Tarım ve Sera-Bahçe Fuarı’nın açılışı yapıldı.
TÜYAP Fuar Alanı’nda düzenlenen açılışa Vali Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Çukurova Kaymakamı Osman Sarı, oda başkanları, kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sektör temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.
TÜYAP Anadolu Fuarları A.Ş. Genel Müdürü Cihat Alagöz, fuar kapsamında yapılacak etkinlikler hakkında bilgi verdi. Ardından Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, tarımsal üretimin ülke ekonomisi açısından çok önemli olduğunu ifade etti.
Vali Mahmut Demirtaş, yılda yer yer 3 ürün hasadı yapılan Çukurova’nın, sadece ülkemiz için değil, dünya için de önemli bir gıda arz merkezi konumunda olduğunu, çok ürünlü ziraatın uygulandığı ve tarıma dayalı sanayinin geliştiği ülkemizde gelişmenin sürdürülebilir olmasının tarımda teknoloji kullanımıyla mümkün olduğunu belirtti.
Vali Demirtaş konuşmasında; geçtiğimiz yıl 200 bini aşkın yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayan ve bölgemizin uluslararası hüviyetteki tek tarım fuarı unvanını taşıyan Adana Tarım, Sera ve Bahçe Fuarı’nın tarım teknolojisindeki son gelişmeleri vitrine taşıması bakımından önemli olduğunu ifade etti.
Vali Mahmut Demirtaş: ‘‘İlimizin mevcut tarım potansiyelini katlayacak, kaynaklarımızın daha etkin kullanımına imkân sağlayacak, sürdürülebilir ve rekabet gücü yüksek projelerimizi de planlı bir biçimde hayata geçiriyoruz. Tarıma Dayalı Seracılık İhtisas OSB, Tarıma Dayalı İhtisas Su Ürünleri OSB, Tarıma Dayalı İhtisas Besi-Süt OSB'nin kurulması ile ilgili çalışmalarımızı, yoğun bir biçimde sürdürüyoruz. İhtisas OSB çalışmalarımızın yanında, Yumurtalık ilçemizde 50 bin ton kapasiteli kafes balıkçılığı çalışmalarımıza da başlamış bulunmaktayız. Bu proje ile su ürünleri üretim kapasitemizi dörde katlayacak, ciddi bir istihdam alanı oluşturacak ve en önemlisi ekonomimize yıllık 2 milyar TL katma değer sağlayacağız.’’ dedi.
Vali Demirtaş, tüm bu projelerle bu şehrin şah damarı olan tarımsal üretimin arttırılması için, tüm imkânları sonuna kadar seferber edeceklerini ve çiftçinin, üreticinin, sanayicinin bütün sorunuyla yakından ilgileneceklerini, her zaman onların yanında olmaya devam edeceklerini ifade etti.
Vali Demirtaş konuşmasını; “12. Uluslararası Adana Tarım, Sera ve Bahçe Fuarı” nın düzenlenmesinde emeği geçen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür ederek sonlandırdı. Ardından fuarın açılışını yaparak stantları inceleyip yetkililerden bilgi aldı.
Üretici ile kullanıcıyı bir araya getirecek olan tarım, sera ve bahçe dünyasının kalbi Adana’da 35.000 metrekarelik alanda hazırlanan 12. Adana Uluslararası Tarım ve Sera-Bahçe Fuarı’ nın kapıları 07-11 Kasım tarihleri arasında ziyaretçilerine açık olacak.
Fuarda, tarımın her alanında ve bahçecilik ekipmanları konularında ihtiyaç duyulacak her türlü donanım, geniş ürün yelpazesi, sektörün son teknolojik ürünleri ve inovasyon konusundaki tüm farklılıklar ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°