19 MAYIS COŞKUSUNA DAVET
Manşet Haber 18.05.2017 11:59:43 0

19 MAYIS COŞKUSUNA DAVET

19 MAYIS COŞKUSUNA DAVET

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanı Ayhan Barut, vatan topraklarında esir durumuna düşen ulusu, özgürlüğe ve bağımsızlığa ulaştıran ulusal kurtuluş mücadelesinin ilk adımının atıldığı gün olan 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı. 19 Mayıs’ı Adana’da büyük bir coşkuyla kutlayacaklarını dile getiren Barut, Cuma günü saat 11.00’de Atatürk Parkı’ndaki törene ve akşam 19.00’da Seyhan Belediyesi önünden başlayacak fener alayı yürüyüşüne tüm yurttaşları davet etti.
CHP İl Başkanı Ayhan Barut 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, 19 Mayıs 1919’un dünya tarihinin akışını değiştiren günlerden biri olduğunun altını çizdi. Ulusun, Sevr Anlaşmasının ardından itilaf güçleri tarafından işgal edilen vatan topraklarında esir konumuna düştüğünü anımsatan Barut, Adana’da bağımsızlığın fikri temellerini atan Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru’ndan Samsun’a çıkarak, bağımsızlık ve özgürlük meşalesini yaktığını vurguladı.
19 Mayıs ruhuyla yürütülen ve mazlum halklara ilham kaynağı olan ulusal kurtuluş mücadelesi sonunda, ulusun özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuştuğunu anımsatan Barut, “Cumhuriyetimizin temelinin atıldığı gün olarak nitelendirebileceğimiz 19 Mayıs’ı gençlere bayram olarak armağan eden, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını minnetle, rahmetle anıyor, gençlerimizin de bayramını kutluyorum. Atatürk ve arkadaşlarının emaneti olan Cumhuriyeti koruma ve gelecek kuşaklara aktarma konusundaki kararlılığımızı her zamankinden daha gür bir şekilde haykıracak, ulusumuzun ortak değerleri olan 19 Mayıs’ı da 23 Nisan’ı da 29 Ekim’i de 30 Ağustos’u da 5 Ocak’ı çok daha coşkulu bir şekilde kutlayacağız” diye konuştu.
CHP Adana İl Örgütü, Seyhan, Çukurova ve Karataş belediyelerinin ortaklaşa düzenlediği 19 Mayıs etkinliklerine tüm yurttaşları davet eden Barut, “19 Mayıs Cuma günü saat 11.00’de Atatürk Parkı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk sunma törenine, akşam saat 19.00’da da Seyhan Belediyesi önünden başlayıp Uğur Mumcu Meydanı’nda son bulacak fener alayı yürüyüşü ve sonrasında Mehmet Erdem konserine tüm yurttaşlarımızı bekliyoruz. Gelin 19 Mayıs coşkusunu hep birlikte yaşayalım” ifadelerini kullandı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°