2018 YILI NET SATIŞLARI 15,6 MİLYAR
Manşet Haber 2.02.2019 10:02:19 0

2018 YILI NET SATIŞLARI 15,6 MİLYAR

2018 YILI NET SATIŞLARI 15,6 MİLYAR







Şişecam Topluluğu’nun 2018 yılı hesap dönemine ilişkin konsolide net satışları 15,6 milyar TL seviyesine ulaşırken, kârlılığını da tüm göstergelerde sürdürülebilir bir performansla yükseltmeye devam etti ve net kârı yaklaşık 3,4 milyar TL seviyesine ulaştı. Yurt içi ve yurt dışındaki kuruluşlarında 4,9 milyon ton cam üreten Topluluk, bu dönemde 2,4 milyon ton soda külü ve 4,1 milyon ton endüstriyel hammadde üretimi gerçekleştirdi.









Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü
Prof. Dr. Ahmet Kırman, 2018 yılı finansal sonuçlarına ilişkin yaptığı
açıklamada, şunları kaydetti: “2018 yıl sonu itibarıyla konsolide net
satışlarımız 15,6 milyar TL’ye ulaştı. Konsolide satışlar içindeki Türkiye’den
yapılan ihracat ile yurt dışı üretimden satışların toplamını ifade eden
uluslararası satışların payı ise yaklaşık yüzde 61 seviyesinde gerçekleşti.
Maliyet, üretimin coğrafi dağılımı gibi konularda devam eden optimizasyon
çalışmalarımızın sonucunda, konsolide EBITDA hacmimiz de 4,9 milyar TL
seviyesinde gerçekleşti.”





Topluluk olarak 2018 yılında yaklaşık 2,6 milyar TL yatırım
harcaması gerçekleştirdiklerini belirten Kırman, şöyle konuştu: “2018 yılında
gelirlerimizi ve kârlılığımız artırırken, uzun vadeli sürdürülebilir büyümemizi
destekleyecek şekilde hem yurt içinde hem de yurt dışında önemli yatırımlara
imza attık. Mevcut pazarlarımızda etkinliğimizi artırmak amacıyla bu dönemde,
düzcam alanında İtalya ve Hindistan’da iki satın alma operasyonunu
sonuçlandırdık. Dünyanın gelişmekte olan en cazip pazarları arasında yer alan
Hindistan’daki düzcam iştirakimizde ana hissedar konumuna geldik. Yükselen cam
talebiyle de önemli bir potansiyele sahip olan Hindistan’da büyüme fırsatlarına
paralel olarak yatırımlarımızı sürdüreceğiz. İtalya’da da Manfredonia tesisinin
satın alım sürecinin tamamlanmasıyla birlikte bu ülkedeki düzcam üretim
kapasitemizi ikiye katladık. Yıllık 190 bin ton üretim kapasitesine sahip olan
bu tesisle düzcamda Avrupa’daki liderliğimizi daha da pekiştirmiş olduk. Yurt
içinde ise yeni yatırımların yanı sıra Endüstri 4.0 yaklaşımıyla otomasyon,
modernizasyon ve kapasite artışlarına yönelik yatırımlarımız devam etti.
Eskişehir’deki cam ambalaj fabrikamızda dördüncü fırın yatırımını tamamladık.
Yıllık 150 bin ton üretim kapasitesine sahip olan yeni fırınla birlikte
Türkiye’deki yıllık cam ambalaj üretim kapasitemiz 1,2 milyon tona
ulaştı.Balıkesir’deki yeni cam elyaf fabrikamızı da yılın son çeyreğinde
devreye alarak üretime başladık. Başlangıçta yıllık 70 bin ton üretim
kapasitesine sahip olacak yeni yatırımımız sayesinde ülkemizin cam elyafı
ithalatını ikame etmeyi ve başta bor olmak üzere yerel kaynaklarımızı katma
değerli ürünlere dönüştürmeyi hedefliyoruz.”





2018 yılında yaklaşık 760 milyon dolar tutarındaki ihracat
geliriyle ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam ettiklerini ifade eden
Kırman, “Başarılı finansal sonuçlarımızla tüm paydaşlarımız için değer
yaratmayı sürdürüyoruz. Mali yapımızı önümüzdeki dönemlerde de büyümemizi
destekleyecek şekilde daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Üretim noktalarımızın
optimizasyonuna yönelik çalışmalarımızın hızını arttırarak sürdürürken,
maliyetlerimizi de başta artan otomasyon kullanımı olmak üzere tüm etkin yöntemleri
kullanarak optimize etmeye devam edeceğiz. Faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda
dünyada ilk üçe girme, sürdürülebilir kârlı büyüme ve operasyonel mükemmellik
hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°