25 YIL SONRA GELEN VERGİ ÖDEME EMRİ!

25 YIL SONRA GELEN VERGİ ÖDEME EMRİ!






Bir
şirkete ortak oldunuz. Ya da ortak değilsiniz ama ortaklar sizi şirket müdürü
olarak seçtiler. Şirket kuruldu ama iş yapmadı. Veya ortaklar arasında
anlaşmazlıktan dolayı şirket vergi ödevlerini yerine getiremedi. Zaman geçti
siz vergiyi de şirketi de unuttunuz. 25 yıl sonra size bir ödeme emri geldi.
Verginiz var!







Beyanname
ve ödemelerini yapmadığı için gayrı faal yani faaliyetsiz oldu. Ortakları ve
müdürleri arasındaki anlaşmazlık ve uyumsuzluk yüzünden faaliyet gösteremeyen
bir şirket var artık vergi dairesi kayıtlarında.





TAKDİR
KOMİSYONU VERGİ TAKDİR EDER





Yıllar
geçer vergi dairesi verilmeyen katma değer ve kurumlar vergisi beyannameleri
için vergi takdir komisyonuna baş vurarak vergi matrahı tespiti ister. Takdir
komisyonu masa başında hayali bir matrah takdiri yapar. Vergi dairesi bu matrah
üzerinden vergi, ceza, gecikme faizi hesaplar.





TEBLİĞ
OKUNMAYAN BİR GAZETEDE YAPILIR





Vergi
dairesi bu vergi, ceza ve gecikme faizlerini mükellefine veya kanuni
temsilcilerine tebliğ etmek için tebligata çıkar. Tebliğ edilecek kimseyi
bulamaz. Vergiler, cezalar artık zaman aşımına uğrayacak. Çünkü 5 yıllık zaman
aşımına bir aydan biraz fazla zaman kalmıştır.





Çaresiz
tebligatı hiç okunmayan sadece ilan için çıkan gazetelerin birisinde ilan
edilir. Bu gazeteleri kimse okumadığı için de bir formalite yerine getirilmiş
olunur. Mükellef ya da kanuni temsilcilerin hiçbir şeyden haberi olmaz.
Vergiler, cezalar ve gecikme faizleri kesinleşir.





TAHSİLAT
İÇİN DE GAZETE İLANI





Ödeme
için yeni bir beş yıl beklenir. Vergi dairesini ne mükellef ve ne de kanuni
temsilcilerden arayan soran olmaz. Bu kez tahakkuk eden vergi ceza ve faizlerin
tahsil zaman aşımına uğramaması için bir kez daha gazete ilanı ile tebligat
yapılır. Yine arayan soran yoktur. 100 liralık vergi aslı da 1.200 lira
olmuştur. Yani 12 kat.





MEMURLAR
ZAMAN AŞIMINI KESMEK İÇİN MÜKELLEF YERİNE 1 LİRA ÖDEME YAPAR





Memurlar
zor durumdadır. Vergi, ceza ve faizler zaman aşımına uğrayacak! Memurlar Devlet
alacağını zaman aşımına uğratmamak için zaman aşımına uğrayacak mükellefler
adına yatırmak için ya kendi cebinde ya da başka mükelleflerden bu amaçla para
alırlar. Hiçbir alacak zaman aşımına uğratılmadan ödeme yapılır. Bu uygulama
yıllardır gelenek haline gelmiştir. Mükellef yerine cüz’i bir ödeme yapılarak
yeni bir beş yıllık zaman aşımı süresi kazanılmış olacaktır.





25
YIL SONRA ÖDEME EMRİ





25
yıldır mükellefi bulamayan vergi dairesi ne hikmetse 25 yıl sonra nüfusa dayalı
adres sisteminde şirketin ortaklarını, kanuni temsilcilerini bulur. Ödeme
emrini burnuna dayar. Yani tebliğ eder. Sonra da mükellefin her türlü mal
varlığına (maaşına, banka hesaplarına, gayrimenkulüne, ev eşyasına kadar) haciz
koyar.





ŞİMDİ
MAĞDUR OLAN MÜKELLEF YA DA KANUNİ TEMSİLCİ NE YAPACAK?





Şimdi
bu konuda mağdur olan kişilerin başvuracakları kanuni yollara bakalım. Zira
kanuni yollara başvurulmaması halinde bu borcun altında kalmaları
kaçınılmazdır.





Bilindiği
gibi; Vergi Usul Kanununun 114 ve izleyen maddeleri tarh zamanaşımı, 6183
sayılı Kanununun 102 nci maddesinde ise tahsilat zamanaşımı hüküm altına
alınmıştır.





Aşağıda
her iki Kanunu’nun zamanaşımına ilişkin hükümleri verilmiştir. Vergi Usul
Kanununun 114’üncü maddesinin 1’inci fıkrası, ‘’Vergi alacağının doğduğu takvim
yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe
tebliğ edilmeyen vergiler zaman aşımına uğrar.’’ Şeklindedir.





Aynı
kanunun 19’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında ise, ‘’vergi alacağının, vergi
kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü
ile doğacağı’’ öngörülmüştür. Mevzuat hükümleri uyarınca amme alacağının ödeme
emri ile takip tahsilinin yapılabilmesi için tüm usul işlemleri tamamlanarak
ortada tahakkuk safhası kesinleşmiş bir amme alacağının bulunması
gerekmektedir.





Belirtilen
5 yıl içinde tarh ve tahakkuk yapılmadığından vergi alacağı artık istenemez.
Danıştay Kararlarında da ‘’kamu alacağının tahsili aşamasında açılan idari
davada idari yargı yerince tahakkuk zaman aşımının da incelenebileceği’’
yönünde istikrar kazanmış binlerce kararı bulunmaktadır.





6183
sayılı yasanın 58. Maddesinde Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın açacağı
idari davada ‘böyle bir borcu olmadığı veya zaman aşımına uğradığı iddiasında’
bulunabileceği hükme bağlanmıştır.





6183
sayılı yasanın 102. Maddesine ise tahsil zaman aşımı hükümleri; ‘’Amme alacağı,
vadesinin rastladığı takvimi yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5
yıl içinde tahsil edilmezse zaman aşımına uğrayacağı’’ açık bir şekilde hükme
bağlanmıştır.





Tahsil
zaman aşımını kesen ve dolayısıyla yeni baştan başlamasına sebep olan haller
ise Aynı Kanununun 103. maddesinde; ‘’ödeme, haciz tatbiki, cebren tahsil ve
takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat, ödeme emri tebliği, mal
bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi’’ zaman aşımını kesen
sebeplerdir. Sayılan bu işlemlerin herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs
ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması;
‘’ihtilâflı kamu alacaklarında yargı mercilerince bozma kararı verilmesi, kamu
alacağının teminata bağlanması, yargı mercilerince yürütmenin durdurulmasına
karar verilmesi, iki kamu idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı kamu
idaresi tarafından borçlu kamu idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat
edilmesi, kamu alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta
bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması’’ şeklinde hükme bağlanmıştır.





Bu
durumda kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından
itibaren zaman aşımı yeniden 5 yıl işlemeye başlar. Bu şekliyle süreyi sonsuza
kadar uzatmak mümkündür.





Bu
olaylarda ise; kamu alacağını zaman aşımına uğratma sorumluluğunu taşıma
endişesi ile zaman aşımının dolmasına birkaç gün kala mükellef adına vezneye
cüzi miktarda para yatırılarak zamanaşımı süresi hile ile uzatılmaktadır.





YARGI
NE DİYOR?





Danıştay;
‘’zaman aşımı süresinin dolmasından önce yapılan cüz’i tutardaki ödemelerin
mükellefler tarafından yapıldığının kabulü; iktisadi, ticari gerçeklere uygun
düşmediği gibi, hayatın olağan akışına göre normal bir durum sayılmayacağından,
söz konusu ödemeler nedeni ile zaman aşımının kesilmesine olanak bulunmadığı’’
yönünde kararlar vermektedir. Danıştay 7. Dairesi’nin 06.12.2015 tarih ve
E.2003/924, K. 2015/3145 Sayılı ve 3. Dairesi’nin 25.09.2012 tarih ve
E.2010/4340, K.2012/3047 sayılı kararları bu yöndedir.





Danıştay,
hayatın olağan koşulları içerisinde mükelleften beklenemeyecek bu şekildeki çok
küçük ödemelerin, zaman aşımını kesici bir unsur olamayacağı yönünde kararlar
vermektedir. Borçluların yasal yoldan ve usulüne uygun olarak ödeme
emirlerine vergi mahkemelerinde dava açmaları halinde bu ödeme emirlerinin iptal
edileceği kuşkusuzdur.



Sabri ARPAÇ

28.01.2019 16:27:21

YAZARLAR


KAYIP ALTIN KEMER ŞAMPİYON GÜREŞÇİDE

ULUSLARARASI FOTOĞRAFLAR ADANA TEPEBAĞ’DA GÖRÜCÜYE ÇIKTI

ÇALIŞANLAR ARTIK ‘RUH SAĞLIĞI İZNİ’ DE ALIYOR!

ABB BAŞKANI MEZUN OLDUĞU LİSAYİ ZİYARET ETTİ

TEKİN: MUHTARLARIMIZLA HİZMET SÖZLEŞMESİ YAPACAĞIZ

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI’NDA REKOR MERT DEMİR KONSERİNDE

BU BESİNLER, ALZHEİMER VE PARKİNSON RİSKİNİ AZALTIYOR!

"YANGINDAN MAL MI KAÇIRIYORSUNUZ?"

DÜNYA SANAT GÜNÜ’NDE ÜÇ SANATÇIYA ÖDÜL

İLACA ERİŞİM ENGELLENEMEZ!

BİRİKTİRME HASTALIĞI BELİRTİLERİ!

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALINDA HER GÜN ETKİNLİK

A.KADİR KAÇAR YAZDI/ DDY ÇILDIRMIŞ OLMALI...

TARKAN, YARININ KÖYLERİ İÇİN ADANA’DA

“ŞİDDET EN YAKICI SORUN HALİNE GELDİ”

“SEYHANLILARA VERDİĞİMİZ SÖZÜ TUTACAĞIZ”

SEYHAN’DA AK PARTİ’DEN 3 İSİM MHP'DE