ADALETİ DÜŞÜNMEK İÇİN DURMA EYLEMİ
Manşet Haber 20.06.2017 20:23:04 0

ADALETİ DÜŞÜNMEK İÇİN DURMA EYLEMİ

ADALETİ DÜŞÜNMEK İÇİN DURMA EYLEMİ

“EN ÇOK ADALETE İHTİYAÇ VAR”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Örgütü’nün “Adalet” eylemleri aralıksız sürüyor. Cumartesi günü Atatürk Parkı’nda kurulan Adalet Çadırı, gün boyunca adalet isteyen yurttaşların adeta akınına uğruyor.
CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut’un öncülüğünde, her gün saat 18.00’de gerçekleştirilecek yeni bir eyleme de start verildi.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşünün beşinci gününde yurttaşların, siyasi partilerin, demokratik kitle ve sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla iki dakika boyunca “Adaleti düşünmek için duralım” eylemi yapıldı.adaleti_dusunmekicin_durma eylemi_chp (1)
İl Başkanı Barut, Türkiye’nin huzuru, insanların mutluluğu, toplumsal barışın tesisi için en çok adalete ihtiyaç olduğunu söyledi.
Yargının zenginin, güçlünün yanında değil, haklı olan herkesin yanında olana dek adalet arayışını sürdüreceklerini dile getiren Barut, “Adalet talebimiz ülkemizde adalete hasret kalmış, adalet bekleyen herkes içindir. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun öncülüğünde bu topraklara adaleti getirmek için çıktığımız bu yolda en büyük gücümüz, hep yanımızda olan, desteğini hiçbir zaman esirgemeyen halkımızdır” dedi.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu da Adana İl Örgütü adına selamlayan Barut, adalet mücadelesine destek veren diğer siyasi partilere, demokratik kitle ve sivil toplum örgütleri ile duyarlı yurttaşlara da tek tek teşekkür etti. Adalet mücadelesinin önemine vurgu yapan KESK’e bağlı sendikaların başkan ve yöneticileri ile Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin de adaletin olmadığı toplumlarda barışın olmayacağını söylediler.
İl Başkanı Barut, il yöneticileri, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolu başkanları, belediye başkanları, meclis üyeleri ve diğer katılımcıların halaylar çekip türküler söylediği etkinlikte, Rüya ve Özgür’ün canlı müzik performanslarıyla coşku doruğa çıktı. Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin de söylediği türkülerle eyleme renk kattı.
ZEYTİN AĞACI VURGUSUadaleti_dusunmekicin_durma eylemi_chp (5)
Dalı barışın simgesi olan zeytin ağacı da eylemde unutulmadı. Kısa bir süre önce imara açılmak istenen zeytinliklerin korunması için verilen mücadeleye atıfta bulunulan eylemde, çadırların arasına zeytin fidanı konuldu. Eylemde sokak hayvanları da adeta adalet çadırlarının çevresinde nöbet tutarak adaletin bekçiliğini yaptılar.adaleti_dusunmekicin_durma eylemi_chp (4)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°