ADANA BAROSU ADALET VE İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NA BAŞVURDU
GÜNCEL 26.07.2016 17:35:49 0

ADANA BAROSU ADALET VE İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NA BAŞVURDU

ADANA BAROSU ADALET VE İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NA BAŞVURDU

Adana Barosu, avukatların görevini yerine getirirken karşılaştıkları “korku” ve “endişelerin” ortadan kaldırılması amacıyla Adalet ve İçişleri Bakanlıklarına yazılı başvuruda bulunulduğunu açıkladı.

Adana Baro Başkanlığı tarafından “BASINA VE KAMUOYUNA ÖNEMLİ AÇIKLAMA” başlıklı açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Başarısız darbe girişimi sonrasında başlayan soruşturmalarda, gözaltına alınan şahıslarla ilgili gerek CMK kapsamında yapılan görevlendirmelerde gerekse vekaletname ile kurulan müdafiliklerde,  meslektaşlarımızın ilerde başlarına bir şey gelip gelmeyeceği sorusunu, 'korku' ve 'endişeleri' taşıdığı, bazı meslektaşlarımızın CMK görevlendirmelerini reddettiği, emniyet müdürlüklerine ve savcılıklara gidildiğinde 'neden geldiniz?' şeklindeki 'bakış ve davranışlarla' karşılaştıkları tarafımıza bildirilmiştir.

Hukuki sorunların çözümlenmesinde, kutsal savunma hakkının yerine getirilmesinde mesleki bilgi ve deneyimlerini müvekkillerine sunan avukatların, dosya ile özdeşleştirilmemesi, gerçekleşen eylemin niteliği ve vahameti ile savunma hakkı arasında olumsuz bağ kurulmaması gerektiğini hatırlatmak isteriz.

Açıkladığımız bu nedenlerle savunma hakkının, adil yargılanma ilkesinin ve masumiyet karinesinin gölgelenmemesi için CMK veya vekaletname ile Avukatlık görevini yerine getirmeye çalışan meslektaşlarımız üzerindeki 'korku' ve 'endişelerin' ortadan kalkması için Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına bu konuda yazı yazılmasına ve ilgili bakanlıkların teşkilatlarına yaşanan bu durum hakkında uyarıların yapılması talebinin yinelenmesine karar verilmiştir. Saygıyla  sunarız. Adana Baro Başkanlığı”

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°