ADANA BULUŞMASINDAN NE ÇIKTI?
Manşet Haber 10.02.2020 09:20:14 0

ADANA BULUŞMASINDAN NE ÇIKTI?

ADANA BULUŞMASINDAN NE ÇIKTI?

Çukurova Barış Gazetesi yazarı Özcan Aladağ, CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanının Adana'daki toplantısını köşesinde yazdı. Aladağ'ın yazısı şöyle:

'11 CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanının Adana buluşmasından kentimiz adına ne türlü bir kazanım çıktığını merak ederek başkanların sonuç bildirisini dikkatle okudum.

Okudum diyorum, sabah yapılan ve 5 dakika sonra basının dışarıya çıkarıldığı konsept gereğince gazete büromuza geri dönmek zorunda kaldığımız toplantının sonuç bildirisini takip edemediğimiz için gönderilen metni okumak durumunda kaldım.

Gelelim sonuç bildirgesine ve Adana’ya;

Göç dalgasının şehirlere bıraktığı izlenimler konusunda Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı görevlendirilip bir rapor hazırlaması istenilmiş.

Yatırımlar konusunda mevcut iktidarın onay vermeme konusu gündeme gelince tek yürek olunması kararı alınmış.

Belediyeler Yasası bilindiği üzere değiştirilip tadil edilecek. Bu konuda 11 Büyükşehir Belediye Başkanının da görüşünü alın ve dikkatinizi bu kişilere de çevirin denilmiş.

Hepsi bu kadar…

Bu tür toplantıların ortaya koyacağı ivme ve potansiyel bu kadar ile yetinmemeli. Sanki tüm belediye başkanları ile eşlerinin ayda bir gün de olsa bir araya gelme günü gibi olmamalı…

Örneğin Adana’ya dair sıkıntılar bu toplantının özelinde gündeme gelmeli ve diğer belediyelerin Adana’ya koyabileceği katkılar, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışmaların sonucunda nelerin yapılabileceği konusu dikkate alınmalı, paylaşılmalı…

Eğer ben toplantıya katılabilmiş olsaydım kendi mesleğim adına bir soru yöneltecektim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımıza. Yerel gazetelere CANSUYU katan belediye meclis kararlarını yerel gazetelerde yayınlatma olayını şehrinizde nasıl gerçekleştirdiniz? Bu modeli diğer 10 Büyükşehir Belediye Başkanına salık verir misiniz? Diyerek soracaktım.

Hoş, bu soruyu hatta bu olayın akıbetini ve şehrimize endekslenmesini ÇGC Başkanının takip etmesini bekleriz. Öyle ya, meslek örgütünün temsilcisi biz değiliz o…

Lakin meslek adına böyle bir kaygı duymayan cemiyet başkanının olduğunu bilerek kendi mesleğimiz adına bu işi kovalamak bize düşüyor!

Sözün özü, bu soruyu da soramadık. Belediye başkanlarına bu konuda Sayın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının neler tavsiye edeceğini de öğrenemedik.

Kısacası Adana’dan 11 Büyükşehir Belediye Başkanı geldi ve geçti…

Kime ne faydası oldu onu bilemiyorum…

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°