ADANA İLK SIRADA
Manşet Haber 17.08.2016 23:31:31 0

ADANA İLK SIRADA

ADANA İLK SIRADA

İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Daire Başkanlığı Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Şube Müdürlüğü, Aile İçi Şiddet, Kadına Yönelik Şiddet ve Çocuk Suçlarının değerlendirilmesine yönelik bir rapor yayımladı. Bu raporda Adana ilk sırada.

2013 yılında meydana gelen aile içi ve kadına yönelik şiddet ile çocuk suçlarının değerlendirilmesi raporunda şiddet ve kadına yönelik şiddette Adana, birinci sırada yer aldı
Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Daire Başkanlığı Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Şube Müdürlüğü bir rapor yayınladı. ‘2013 Yılında Meydana Gelen Aile İçi Şiddet, Kadına Yönelik Şiddet ve Çocuk Suçlarının Değerlendirilmesi Raporu’na’ göre Adana, aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddet olaylarında Türkiye’de birinci oldu. Aynı rapora göre en az aile içi şiddetin yaşandığı il Kilis oldu. Aile içi şiddet olaylarında mağdur olanların yüzde 80’i ise kadınlar.
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ayten Can,. 2013 yılında şiddet olaylarında yaralanan kadın sayısında, 2012 yılına nazaran yüzde 35’lik bir artış yaşandığını belirterek şiddet gören kadınların yüzde 70’inin çeşitli nedenlerle adli makamlara ve kolluk kuvvetlerine başvurmadığı düşünüldüğünde bu rakamın çok daha üstünde kadının şiddet gördüğünün düşünüldüğünü belirtti.
Kadınlar genel olarak tartışma ya da ailevi nedenlerden dolayı şiddet mağduru olduğunu kaydeden Can, ilkokul mezunu kadınların yüzde 66’sı başta olmak üzere öğrenim durumu düşük olan kadınların, özellikle de ev hanımlarının yüzde 85’inin şiddete daha fazla maruz kaldığını söyledi.

Yazısında Bağımsız İletişim Ağı BİANET’in basında yer alan haberlerinden toplanan verilere de değinen Can, verilere göre, 2014 yılının kadınlar açısından çok huzurlu geçmediğini belirtti
Yrd. Doç. Dr. Ayten Can, amaç kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmak olsa da şiddetin önüne geçilemediği için her ilçede birer Kadın Dayanışma Merkezinin açılması, ayrıca nüfusu 100 bin geçen ilçelerde Kadın Sığınma Evlerinin oluşturulması gerektiğini kaydetti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°