ADANA ŞEHİR HASTANESİ’NDE “UYKU ENDOSKOPİSİ”
Manşet Haber 18.02.2018 23:34:54 0

ADANA ŞEHİR HASTANESİ’NDE “UYKU ENDOSKOPİSİ”

ADANA ŞEHİR HASTANESİ’NDE “UYKU ENDOSKOPİSİ”

Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kulak Burun Boğaz Hastalıkları hekimleri Uzm.Dr.Sıdıka, Deniz Yalım ve Uzm.Dr.Ayşe Çakmak Karaoğullarından tarafından “Uyku Endoskopisi” işleminin başarıyla gerçekleştirildiği açıklanı.
Adana Şehir Hastanesi’nden bu konuda yapılan açıklama şöyle:
“Oldukça ciddi bir sağlık sorunu olan uyku apnesi, oksijen yetmezliğine bağlı sürekli uykululuk, yorgunluk, kilo alma, depresyon, baş ağrısı gibi problemlere neden olmasının yanı sıra, yüksek tansiyon, kronik kalp hastalıkları ya da ciddi kalp ritmi bozulmaları ve kalp durması gibi ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.
Uyku apnesi tedavisinde en önemli adım problemin nedeninin saptanmasıdır. Yakın geçmişe kadar apne tanısında en önemli yöntem olarak kabul edilen uyku testi apnenin varlığını ispatlamasına karşın problemin nedenini yani tıkanma bölgesini göstermemektedir.
Uyku endoskopisi bir ameliyat değil tanıyı destekleyen girişimsel bir yöntemdir. İşlem süresi kısa olup sıklıkla 10-20 dakikayı geçmez. Uyku endoskopisi ile apne problemi olan hastalarda burun, geniz,boğaz ve gırtlaktaki tıkanıklığın yeri, seviyesi ve derecesi görüntülenerek belirlenebilir.
Bu işlemde hastalar normal uykuyu taklit edecek seviyede hafifçe uyutulur. Burun deliklerinden bükülebilen yumuşak fleksibl endoskopik kamera ile girilir. Horlama ve uyku apneleri sırasında hava yolu boyunca geniz, küçük dil, yumuşak damak, dil kökü ve gırtlak bölgesindeki darlık ve tıkanıklık oluşan bölgeler detaylı olarak görüntülenir.
Uyku endoskopisi genel olarak ameliyat kararından önce yapılır daha sonra ameliyat planlanır. Bazı özel durumlarda uyku endoskopisi yapılıp gerekiyorsa hasta uyandırılmadan ameliyata devam edilebilir.
Günümüzde uyku apnesi olan hastaların tedavilerinin planlanabilmesi için standart olarak yapılan polisomnografik uyku testi yanında uyku endoskopisi yapılması ile gereksiz tedavi, ameliyat ve girişimlerden kaçınılması, daha doğru ameliyat ve tedavi yöntemlerinin uygulanması mümkün hale gelmiştir.
Kulak-Burun-Boğaz Polikliniği
Uzm.Dr.Sıdıka Deniz Yalım
Uzm.Dr.Ayşe Çakmak Karaoğullarından
http://adanasehir.saglik.gov.tr/TR,110696/hastanemizde-uyku-endoskopisi-yapilmaktadir.html



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°