‘‘ADANA ŞEHİRSTADI NEDEN BİTMİYOR’’
Manşet Haber 15.12.2018 20:52:32 0

‘‘ADANA ŞEHİRSTADI NEDEN BİTMİYOR’’

‘‘ADANA ŞEHİRSTADI NEDEN BİTMİYOR’’


TBMM’de bütçe maratonu
sürüyor. TBMM Genel Kurulu’nda Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2019 yılı bütçesi
ve 2017 yılı kesin hesabını görüşmeleri sırasında CHP’li Sümer, Adana’nın
sorunlarını gündeme taşıdı.Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde bizzat
Bakan Mehmet Kasapoğlu’na Adana Şehir Stadyumu’nun ne zaman bitirileceğini
sordu.





NEDEN BİTMİYOR





CHP’li Sümer, Adana
Şehir Stadyumu’nun 2014 yılında inşaatına başlandığını ve 2016 yılında bitirilmesinin
öngörüldüğünü, ancak o tarihten bugüne kadar verilen sözlerin tutulmadığını ve
stadyumun hala bir türlü bitirilemediğini belirtti. Türkiye’nin birçok kentinde
yapımına başlanan ve kısa sürede tamamlanarak hizmete açılan stadyumlar olduğunu
vurgulayan Sümer, adeta yılan hikayesine dönen bu stadyumun Adanalıların ve
futbolseverlerin bir an önce bitirilmesini beklediğini söyledi.





ADİL HAKEMLER
İSTİYORUZ





Konuşmasında
Adana’nın pek çok branşta spor ve sporcuyu yetiştiren ve sporsever bir kent
olduğunu da belirten Sümer, Adana’nın TFF 1. Lig’de iki takımı olduğunu
hatırlattı. Adanaspor ve Adanademirspor’un önemli sayıda taraftarı olduğunun
altını çizen Sümer “Son dönemlerde hakemlerle ilgili sorunlarımız var, adil
hakemler istiyoruz” dileğinde bulundu.





SPOR MERKEZİ
YIKILACAK MI?





Sümer ayrıca, Yüreğir’de
bulunan ve yaklaşık otuz yıllık mazisi olan ve çok sayıda sporcunun yetiştiği
Yavuzlar Spor Salonu’nu da TBMM’de gündeme getirdi. Bu tesisi hakkında 2019
yılında yıkım kararı çıktığına yönelik iddiaların olduğunu hatırlatan Sümer, “Türkiye
ve Balkan şampiyonu sporcuların çıktığı yaklaşık 500'ün üzerinde sporcunun
antrenman yaptığı bu salonu yöre halkının tepkisine rağmen yıkılacağı iddiası
doğru mudur? Yıkılmasının gerekçesi nedir?” diye sordu. Sümer’in stadyum
konusundaki sorusuna yanıt vermeyen Bakan Kasapoğlu, “Adana Yüreğir salonu
maalesef statik açıdan sorunlu olduğu için yıkım kararı alınmış ama oraya da
yeni bir salon yapma plan ve projemiz yürüyor, bu konuda müsterih olunuz” dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°