ADANA SORUNLARI ÇÖZECEK YÖNETSEL ANLAYIŞTAN YOKSUN
Manşet Haber 22.03.2019 01:10:42 0

ADANA SORUNLARI ÇÖZECEK YÖNETSEL ANLAYIŞTAN YOKSUN

ADANA SORUNLARI ÇÖZECEK YÖNETSEL ANLAYIŞTAN YOKSUN







Türk Mühendis Mimarlar Odası (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu
(İKK)  tarafından 15-16 Mart 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen 4. Adana
Kent Sorunları Sempozyumunun sonuç bildirgesi basın toplantısı ile kamuoyu ile
paylaşıldı.





İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesinde düzenlenen basın
toplantısına TMMOB Adana İKK Sekreteri Erol Salman ve TMMOB’ye bağlı Odaların
Adana Başkanları ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Üyeleri katıldı.





Adana’nın mevcut durumunun tespitini yapan ve bu doğrultuda sorunları ve
çözüm önerilerini de içeren 'sonuç bildirgesi', TMMOB İKK Sekreteri
Erol Salman tarafından açıklandı.





Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Sempozyuma, toplam 516 katılımcının kayıt yaptırdığını belirten Salman,  “Adana’da kamu kurumu, emek ve meslek örgütleri, siyasi partiler, muhtarlıklar, dernekler gibi söyleyecek sözü ve bu konuda çaba içinde olan kurum ve kuruluşların kamuoyuyla paylaştıkları tespit ve öneriler, sokaktaki vatandaştan edinilen izlenimler ile Odalarımızın kendi alanları ile ilgili birikimlerden çıkarılan sonuçlar Sempozyum Yürütme Kuruluna çalışmalarında ışık tutmuştur” dedi.









31 BİLDİRİ SUNULDU





Sempozyum başlangıcında “Kentleşemeyen Adana” konulu fotoğraf sunumu
yapıldığını kaydeden Salman, sempozyumda; 3 panelde 9 konuşmacının yer
aldığını, yanı sıra 7 oturumda toplam 31 bildiri sunulduğunu belirtti.





Katılımcıların sundukları bildirilerle, gerek Adana özelinde ve gerekse
ülke ve dünya düzeyinde kentlerin içerisinde bulunduğu durumu irdelediğini,
mevcut sorunların saptanmasının ardından, sorunların nedenlerinin ve çözüm
önerilerinin tartışıldığını ve yapılan sunumların katılımcıların katkı ve
soruları ile zenginleştiğini vurgulayan Salman, “Sempozyumun Açılış Panelinde;
2008, 2011 ve 2015’te düzenlenen Adana Kent Sorunları Sempozyumları
dönemlerinin İKK Sekreterlerince yapılan sunumlarda o zamanlar için saptanan
temel sorunların bugün de güncelliğini koruduğu ifade edilmiştir. Sempozyumda
sunulan bildirilerle ortaya konulan sorunlar üzerinde daha detaylı ve uzun
vadeli çalışmalara ihtiyaç duyulduğu açıktır” dedi.





Erol Salman, bu çalışmalara temel oluşturması açısından; sempozyum
süresince yapılan tespit ve yaklaşımları şöyle açıkladı:





·         Adana, 1950'lerde
başlayan ve 70'lere kadar geçen süreçte tarım ve sanayi alanındaki atılımını
sürdürememiş, 1990'ların başından itibaren gözle görünür bir gerileme söz
konusu olmuş ve gelinen noktada nüfusa oranla ekonomik ve sosyal alanda ciddi
sorunların ortaya çıktığı bir kent haline gelmiştir.





·         Kentsel Dönüşüm Master
Planı, Ulaşım Master Planı, Sanayi Master Planı, Turizm Master Planı ve İmar
Planı olmayan bir kentte kentleşmenin sözünün dahi edilemeyeceği ortadadır.





·         Adana’da sağlıksız
olan yapılaşma yeni projelerle düzeltilmek bir yana daha da
kötüleştirilmektedir. Plansız ve parsel bazlı Kentsel Dönüşüm uygulamalarından
diğer alt yapılar olduğu gibi kent içi ulaşım da olumsuz etkilenmektedir.





·         Yolların genişletilmesi,
köprü, alt geçit uygulamaları ile kent içi trafiğine ancak geçici çözüm
olunabilmektedir. Kalıcı çözüm, toplu taşıma uygulamalarına geçilmesi ile
mümkün olacaktır. Hafif raylı sistemin kent ekonomisine getirdiği yüke oranla
kent içi ulaşıma sağladığı fayda yok denecek kadar azdır.





·         Bölgemiz deprem riski
taşımaktadır. İmar Afları sonucunda dayanıksız binaların yasal hale
getirilmesi, imar uygulamalarında denetimlerin yetersizliği, deprem ile ilgili
toplumsal duyarlılığın sürekli hale getirilememiş olması, deprem toplanma
alanlarının yetersizliği ve bilinir olmaması, Adana’nın depreme ne kadar
hazırlıklı olduğu sorusu ve kaygısını gündeme getirmektedir.





·         Adana yaz aylarında
anız yangınlarından kışın ise ısınma amacıyla kullanılan kalitesiz ve yüksek
emisyonlu yakıtların neden olduğu hava kirliliğine maruz kalmaktadır. Kentlerde
temiz hava sirkülasyonu sağlama ve hava kirliliğini önleme özelliklerine sahip
yeşil alanlar sürekli müdahale sonucu azalmaktadır.





·         Kent yaşamında önemli
bir diğer kriter olan gürültü kirliliği bakımından Adana ülkemizde ilk
sıralarda yer almaktadır. Adana ili için gürültü haritaları hazırlanmalı,
azaltıcı ve önleyici tedbirler alınmalıdır.





·         Çağdaş kentlerin en
belirgin kriterlerinden biri de atık miktarı ile bu atıkların bertaraf
yöntemleridir. Atıkların bir başka üretim sürecine girdi olarak
değerlendirilmesi teknolojisinde ortaya konan olanakların Adana'da daha da
ileriye taşınması gerekmektedir.





·         Kent merkezinden geçen
otobanın kente olumsuz etkisini en aza indirecek tedbirler alınmalıdır.





·         Adana HES'ler ve
Termik Santraller ile çevrelenmektedir. Dönüşü mümkün olmayan bir noktaya
gelinmeden, tahribatın önlenmesi için talan politikalarından vazgeçilmelidir.





·         Büyükşehir yasası ile
mahallelere dönüşen köyler, tüzel kişiliklerini kaybetmiş ve dolayısı ile köy
tüzel kişiliğine ait otlak, mera gibi alanlar ortak kullanımdan koparılmıştır.
Sadece tarımsal üretimin teşvik edilmesi değil aynı zamanda kırsalın kent
olanaklarına kavuşturularak yerleşim ve yaşam koşulları bakımından cazip
kılınması, kente göçün azaltılması ve kırsalda üretimin devamının sağlanması
bakımından zorunludur.





·         Çukurova pamuk gibi
pek çok stratejik tarım ürününün yetiştirilmesine elverişli şartlara sahipken
izlenen tarım politikalarına bağlı olarak ürün deseni değişmiş özellikle
ayçiçeği gibi maliyeti ucuz ve bölgeye yabancı ürünlere yönelim başlamıştır.
Bitkisel ve hayvansal üretim dengesinde hayvancılık gerilemiştir.





·         Türkiye genelinde %3
olan tarım toprağı kaybı Adana’da %10 oranında gerçekleşmiştir. Kırsal ve
tarımsal gelişimin sağlanması amacıyla belediyelerin bünyesinde “Tarımsal Şube
Müdürlükleri” kurulmalı ve etkin bir şekilde çalıştırılmalıdır.





·         Yerel yönetimler toplumun
sağlıklı, güvenilir gıdaya erişimi konusunda sorumluluğunu yerine
getirmelidir: 





·         Kent yaşamında yeterli
ve gerektiği ölçüde enerji kullanımının olanaklarının oluşturulması
gerekmektedir. Ekonomik nedenlerle enerji kullanımı sınırlı kesimler desteklenmelidir.





·         Adana önemli tarihi
geçmişe ve mirasa sahiptir. Kent merkezi ve ilçelerde bulunan ören yerleri
ortaya çıkarılmalıdır.





·         Adana’da belli ürün
grupları üreten işletmeler için; üretim ve pazarlamada sayısız yararları olacak
olan orta ölçekli sektörel sanayi siteleri yaygınlaştırılmalıdır.





·         Yerel Yönetim
Stratejik Planlarının, gerçekçi ve kaynakların doğru kullanımına olanak verecek
nitelikte hazırlanmalı, stratejik planların takibinin yapılması ve bilgi
paylaşımının şeffaflaşmasına özen gösterilmelidir.





·         Yerel Yönetimler;
yerel demokrasinin gelişmesinin önemli araçlarından birisi olan Kent
Konseylerine hareket alanı sağlamalı, işleyişine, gündemine, bağımsızlığına
saygı göstermelidir.





·         Yerel Yönetimlerde
katılımcılığın önü açılmalı, kent için söyleyecek sözü olanların önerileri
dikkate alınmalıdır. 





·         Yerel yönetimler
insanların cinsiyet ayrımına uğramaksızın, yetenek, istek ve becerisine göre
meslek seçimi yapmasını temin açısından toplumda değişim yapacak, algıyı
değiştirecek politikalar oluşturulmalıdır.





·         Engellilerin bağımsız
bir şekilde hareket edebilmeleri, diğer bireylerle sağlıklı iletişim
kurabilmeleri ve topluma eşit katılımları için gerekli önlemler alınmalıdır.





·         Temel hedef Suriye'de
barış ve demokrasinin tesis edilmesini takiben gerek Suriye vatandaşlarının
ülkelerine dönmelerini sağlamak olmakla birlikte yaşamını Adana'da sürdüren
Suriyeli sığınmacıların ötelenmeden yaşamlarını sürdürebilmeleri sağlanmalıdır.





Özetle kentin çeşitli alanlarda sorun ve eksiklikler bulunduğunu vurgulayan
Salman, “Ancak tüm bu sorunlardan daha önemlisi, bu sorunları çözebilecek
yönetsel anlayıştan yoksunluk durumudur.  Bu durum Valilikten,
Belediyelerden, Üniversiteye kadar kurum ve kuruluşlar arasında büyük bir
kopukluğun yaşandığını göstermektedir. Sağlıklı bilgilenme ve iletişim
eksikliklerinin aşılamadığı bir kentte demokratik katılım ve yönetimden söz
edilemeyeceği gibi, sorunların doğru tanımlanarak uygun çözüm yollarının geliştirilebilmesi
olanağı da güçleşmektedir. Kentin sorunları bilimsel temelde algılanmalı ve
kaynağı doğru tanımlanmalıdır. Adana’nın olumlu bir ivme kazanabilmesi ancak
yönetim anlayışının gözden geçirilmesine bağlıdır” şeklinde konuştu.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

24.9° / 14.2°