ADANA VE MERSİN’DE OPERASYI KAÇ KİŞİ İZLEDİ?
Manşet Haber 1.06.2018 19:23:32 0

ADANA VE MERSİN’DE OPERASYI KAÇ KİŞİ İZLEDİ?

ADANA VE MERSİN’DE OPERASYI KAÇ KİŞİ İZLEDİ?

Türkiye İstatistik Kurumu 2017 yılında bir önceki yıla oranla Türkiye genelinde opera ve bale seyirci sayısının geçen 3,1 oranında arttığını, Adana ve Mersin’de ise azaldığını açıkladı.

TÜİK Adana Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, Türkiye genelinde 2017 yılında Opera ve Bale Genel Müdürlüğü’ne bağlı opera ve bale gösterisinin 6 ilde yapıldığı; diğer taraftan, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı 6 orkestra, 13 koro ve 9 topluluğun faaliyet gösterdiği belirtildi.

Opera ve bale seyirci sayısının 2016-2017 sezonunda, 2015-2016 sezonuna göre %3,1 artarak 281 bin 69 olduğu, opera ve bale salonlarında oynanan eser sayısının 2016-2017 sezonunda, 2015-2016 sezonuna göre %16,5 artarak 198 olduğu bildirildi.

Sezonlar itibarıyla karşılaştırıldığında; 2016-2017 sezonunda, 2015-2016 sezonuna göre opera ve bale salonlarında gösteri sayısının %1 azalarak 678 olduğu belirtildi.

Orkestra, koro ve topluluklarda izleyici sayısının 2016-2017 sezonunda, 2015-2016 sezonuna göre %11,3 azalarak 411 bin 60 olduğu; orkestra izleyici sayısının geçen sezona göre %11,8 azalarak 137 bin 367’ye, koro izleyici sayısının %15,8 azalarak 61 bin 837’ye, topluluk izleyici sayısının ise %9,5 azalarak 211 bin 956’ya düştüğü belirtildi.

Adana ilinde orkestra izleyici sayısının 2016-2017 sezonunda, 2015-2016 sezonuna göre %11,7 azalarak 13 bin 221'e; Mersin ilinde de koro izleyici sayısının %24,4 azalarak 2 bin 625'e düştüğü ifade edildi.

WWW.ADANAULUS.COM

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°