ADANA’DA 22 MİLYONLUK UYUŞTURUCU OPERASYONU
Manşet Haber 20.10.2018 13:26:21 0

ADANA’DA 22 MİLYONLUK UYUŞTURUCU OPERASYONU

ADANA’DA 22 MİLYONLUK UYUŞTURUCU OPERASYONU

Adana’da polisin sıkı takibi sonucu 22 milyon lira değerinde 1 milyon 459 bin uyuşturucu hap ele geçirildi, 23 kişi gözaltına alındı.
Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül’ün bu konuda yaptığı yazılı açıklama şöyle:
“Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 19 Ekim 2018 Cuma günü uyuşturucu ticareti yaptıkları değerlendirilen şüphelilere yönelik Adana merkezli 7 ilde operasyon düzenlenmiştir.
Planlı yürütülen soruşturma kapsamında, operasyon aşamasına kadar yapılan 4 ayrı ön ara yakalamada piyasa değeri yaklaşık 22 milyon lira olduğu değerlendirilen toplam 1 milyon 459 bin 560 adet uyuşturucu hap ele geçirilmiştir. Ayrıca şüphelilere yönelik 19 Ekim 2018 Cuma günü yapılan operasyon sırasında Şanlıurfa ili Akçakale ilçesinde ikamet eden şüpheli M.Ö.’nün ikametinde yapılan aramada 70 bin adet uyuşturucu hap elde edilmiştir.
Operasyon kapsamında toplam 23 şüpheli gözaltına alınmıştır.
Tüm yönleriyle titizlikle yürütülen soruşturmanın safahat ve sonucundan gerektiğinde ayrıca bilgi verilecektir.
Basın ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.”


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°