ADANA’DA BUĞDAY REKOLTE BEKLENTİSİ 750 BİN TON
Manşet Haber 23.05.2020 13:46:00 0

ADANA’DA BUĞDAY REKOLTE BEKLENTİSİ 750 BİN TON

ADANA’DA BUĞDAY REKOLTE BEKLENTİSİ 750 BİN TON






Bereketli toprakları ve ılıman iklim koşulları sayesinde yılda birden fazla ürünün alındığı Adana’da, yılın ilk buğday hasadı Karataş ilçesinde başladı.





Türkiye’nin önemli tahıl üretim merkezlerinden biri olan Adana’da 2019 yılında, 1.351.359 da buğday üretim alanından 502.562 ton ürün elde edildi. Adana, bu üretim miktarıyla Türkiye buğday üretiminin yaklaşık olarak % 2,6’sını karşıladı.





2020 yılında ise yaklaşık olarak 1.600.000 da alana buğday eken Adanalı çiftçi, 750 bin ton civarında ürün almayı hedefliyor.





Vali Demirtaş, kentte yılın ilk buğday hasadının başladığına dikkat çekerek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:





“Buğday bitkisi, beslenmenin en temel kaynaklarından biridir. İnsanoğlu eski zamanlardan beri buğday yetiştirip bu üründen un, bulgur, makarna, nişasta gibi farklı besin maddeleri elde etmektedir. İklim koşullarının ve toprak yapısının buğday üretimine uygun oluşu sebebiyle ilimiz, buğday üretimiyle ülkemizde önemli bir paya sahiptir. Bölgemizde bulunan verimli topraklardan yılda en az iki ürün alınmaktadır. Birinci ürün hasadından hemen sonra toprak hazırlığı başlamakta ve toprak diğer ürün için hazır hale getirilmektedir. Bu dönem zarfında uygulanması gereken doğru yöntemler konusunda çiftçilerimizi bilinçlendirmek ve böylece tarımsal verimi arttırmak amacıyla kurumlarımızla koordineli bir şekilde bazı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İlimizdeki üretim potansiyelini arttırmak adına yapılacak her türlü çalışmaya her zaman destek olmaya hazırız. Ülkemizde ve dünyada koronavirüs salgınıyla mücadele edilen bu süreçte dahi büyük bir özveriyle tarımsal faaliyetlerini sürdürerek ürün hasadına başlayan çiftçi kardeşlerimize verdikleri emek ve gösterdikleri çaba için teşekkür ediyorum. Gerek ilimizdeki gerekse ülkemizdeki gıda arzının karşılanması için yoğun bir şekilde üretim yapmayı sürdüren tüm çiftçilerimize teşekkür ediyor, hayırlı bir hasat dönemi diliyorum.”



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°