ADANA’DA HAYVANSEVER DAYANIŞMASI
Manşet Haber 21.09.2016 21:06:54 0

ADANA’DA HAYVANSEVER DAYANIŞMASI

ADANA’DA HAYVANSEVER DAYANIŞMASI

Sahipsiz sokak hayvanları için resmi tatil boyunca Adana genelinde pek çok bölgede Hayvansever STK ve gönüllülerin katıldığı ekipler tarafından 9 gün aralıksız beslemeler yapıldı. Beslemelere Adana Büyükşehir Belediyesi ve Çukurova Belediyesi de destek verdi.
Ayrıca besleme etkinlikleri organizasyonu tarafından dün dayanışma amaçlı kahvaltı düzenlendi. Kahvaltıya Adana Vali Yardımcısı Mustafa Aydın, Çukurova Belediyesi Başkan Yardımcısı Mustafa Selek, Adana Veteriner Hekimler Oda Başkanı Nihat Köse, Adana Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Avukat Ali Mert Karakılçık, Çukurova Belediyesi Halk Masası Müdürü Yusuf Gergin, Hayvansever STK Temsilcileri ve yüzlerce gönüllü hayvansever katıldı.
Dayanışma kahvaltısında konuşma yapan Kimsesiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği Başkanı Metin Yıldırım; “Adana’da 9 gün boyu aralıksız sürdürülen beslemeler ile binlerce sokak hayvanına yaşam eli uzatıldığını ve bu çalışmanın Türkiye’de ilk kez bu kadar kapsamlı hayata geçirildiğini; tatil yapmayarak sokak hayvanları için beslemeye katılan hayvanseverlerin bu özverili çalışmalarının takdire şayan olduğunu ve bu sürece katkı sunan Adana Büyükşehir Belediyesi ve Çukurova Belediyesine tüm hayvansever camia adına teşekkür ettiklerini” belirtti.
Dayanışma kahvaltısı sonrası Pozantı ilçesine bağlı Akçatekir bölgesine hareket eden 20 kişilik hayvansever ekip dün geç saatlere kadar bölgede yaşayan binlerce sokak hayvanının beslemesini yaparak akşam saatlerinde Adana’ya dönüş yaptı.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°