ADANA’DA OKUL YAPIMI İÇİN HAYIRSEVER BEKLENİYOR
Manşet Haber 10.02.2019 02:24:21 0

ADANA’DA OKUL YAPIMI İÇİN HAYIRSEVER BEKLENİYOR

ADANA’DA OKUL YAPIMI İÇİN HAYIRSEVER BEKLENİYOR






Adana İl Milli Eğitim
Müdürü Veysel Durgun, 30’dan fazla arsa bulunduğunu, bu arsalara  okul yaptıracak hayırsever beklediklerini
ifade etti.





Adana İl Milli Eğitim Şube Müdürü Ahmet Işıklı Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç ve yöneticilerini ziyaret etti.  İl Milli Eğitim Müdürü Veysel Durgun, birçok kentte hayırsever vatandaşların okul yaptırmak için devletin arsa göstermesini beklediğini anımsatarak, “Adanamızda bu durum tam tersinedir. Okul yapılacak 30’dan fazla arsamız var. Okul yaptırma hayali olan hayırsever vatandaşlarımızı beklemekteyiz. Bu konuda sizleri bilgilendirmek istedik.” dedi.









 “OKUL YAPTIRMADA  ÖRNEK OLDUK”





ATB Meclis Başkanı
Osman Bağış, ATB YK Üyesi Sabahattin Yumuşak ve Genel Sekreter T. Gökhan
Öztürk’ünde hazır bulunduğu ziyarette Adana Ticaret Borsası olarak Adananın
farklı ilçelerinde ilkokul, ortaokul ve lise yaptırdıklarını belirten 
Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, “Geçtiğimiz yıl TOBB olarak  ‘81
İlde 81 Okul’ projesi kapsamında Adana’ya Mesleki
ve Teknik Anadolu Lisesi kazandırdık. Bu okulumuz Türkiye’de bir ilk olarak
‘Tarım ve Hayvancılık’ bölümlerini de içinde barındıran bir Mesleki ve Teknik
Lise oldu. Tarım ve hayvancılıkta önemli bir yeri olan bölgemizin kalifiye ara
eleman ihtiyacını karşılayacak olan okul, hem yer hem de mimari açıdan
Adana’nın en gözde okullarındandır.” Dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°