ADANA’DA SİNEMANIN ONUR GECESİ
Manşet Haber 21.09.2016 13:06:35 0

ADANA’DA SİNEMANIN ONUR GECESİ

ADANA’DA SİNEMANIN ONUR GECESİ

Adana Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 23. Uluslararası Adana Film Festivali’nde onur ödülleri sahiplerini buldu.
Adana HiltonSA’da gerçekleştirilen törende oyuncular Ayla Algan ve Murat Soydan ile sinemaya uyarlanan çok sayıda eseri bulunan yazar Osman Şahin onur ödülü aldı.
Sunuculuğunu Çiğdem Tunç’un yaptığı 23. Uluslararası Adana Film Festivali açılışı ve onur ödülleri gecesine, Türk Sineması’nın emektarları arasında yer alan çok sayıda oyuncu, yapımcı ve senarist ile festival kapsamında gerçekleştirilecek yarışmalara eserleriyle katılacak genç nesil sinemacılar ve konuklar katıldı. Gecede, kısa bir süre önce hayatını kaybeden usta oyuncu Tarık Akan da anıldı.
Ayşegül Aldinç’in şarkılarıyla katıldığı gecenin açılışında konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Yürütme Kurulu Başkanı Hüseyin Sözlü, iki yıl önce, festivalin 21’incisinde Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, böyle büyük bir sanat organizasyonuna dahil olduğunu belirtti. Başkan Sözlü, geçen yıl yoğun terör nedeniyle sadece yarışma bölümü gerçekleştirilebilen festivalin, bu yıl da zor bir dönemden geçilmesine rağmen yapılması gerektiğine inanılarak hayata geçirildiğini söyledi. Demokrasi şehitlerini, terör şehitlerini saygı ve rahmetle andığını ifade eden Hüseyin Sözlü, “Bugün burada festivalimizi gerçekleştirebiliyorsak, bunu şehitlerimize borçluyuz” dedi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın mental olarak ön hazırlığını yaptığı, milletin fikrini aldığı dönemde, Büyük Önder’e ilk desteği Adanalıların verdiğinden de bahseden Başkan Sözlü, Adana’ın yiğit ve aydın insanlarının, Mustafa Kemal Atatürk’e ilk ses veren kesim olduğunu açıkladı.sinema_onur_odulleri (2)
KÜLTÜR VE SANATLA YÜKSELECEĞİZ
Başkan Sözlü, “Bu mücadeleyi kültür ve sanatla destekleyip, medeni milletler arasındaki yerimizi alacağız. Adana Film Festivali, memleketimizde kültür ve sanatın güçlenmesine katkı yapmaktadır. Festivalimizin her yıl daha etkili olması için çaba gösteriyoruz. Festivalimiz aracılığıyla usta oyuncu Tarık Akan ve Adanalı sinema sanatçısı Mahmut Hekimoğlu’nu da saygı ve rahmetle anıyorum. Tarık Akan Türk Sineması’nın en yakışıklısıydı. Fikirlerine katılmayabilirsiniz ama duruşu, omurgası olan bir insan ve sanatçıydı. Sinema sanatının duayeni ve festivalimizin geçmişinde ödül alan bir isimdi” diye konuştu.
TÜRK SİNEMASI’NA HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Adana Film Festivali’nin, Türkiye’nin en önemli iki film festivalinden biri olduğunu kaydeden Başkan Hüseyin Sözlü, şöyle devam etti: “Ülkemizdeki sinemalarda Türk filmleri, gişe açısından dünyayı domine eden Hollywood filmleriyle rekabet edebiliyor. Biz de Türk Sineması’na ara vermeden hizmet etmeye devam edeceğiz. Eksiklerimiz varsa giderip, zamanla daha iyi olacağız. Bugün burada bulunarak bizlere güç veren sanatçılarımıza, sinemanın duayenlerine ve gelecek vadeden gençlere teşekkür ediyorum. Varlığınızla bizlere şeref verdiniz.”
ONUR ÖDÜLLERİ ALGAN, SOYDAN VE ŞAHİN’E...
Yarışma fimlerininin fragmanlarının gösterilmesi ve festival haftasıyla ilgili bilgi aktarılmasının ardından, Türk Sineması’na ömrünü veren sanatçılar Ayla Algan ve Murat Soydan’a onur ödüllerini Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü verdi.
Çukurovalı Yazar Osman Şahin’e ise onur ödülünü Yapımcı Abdurrahman Keskiner verdi.

Onur ödülü alan Ayla Algan, Murat Soydan ve Osman Şahin de, Adana Film Festivali’nin bu ödülle kendilerini şereflendirdiğini belirterek, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’ye, Türk Sineması’nı desteklemeye devam etme kararlılığından dolayı teşekkürlerini ilettiler.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°