ADANA’DA YAKALANDI, TUTUKLANDI
Manşet Haber 24.12.2018 20:18:46 0

ADANA’DA YAKALANDI, TUTUKLANDI

ADANA’DA YAKALANDI, TUTUKLANDI






El-Kaide’nin Suriye’deki
yapılanması olarak faaliyet gösteren “Heyet Tahrir Şam” terör örgütüne üyesi
Çeçenistan asıllı Rusya vatandaşı A.G Adana’da yakalandı, çıkarıldığı mahkemece
tutuklanarak cezaevine gönderildi.





Adana Cumhuriyet Başsavcılığından
bu konuda yapılan açıklama şöyle:





“Cumhuriyet Başsavcılığımızca
yürütülen soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğü ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda terör örgütü El-Kaide’nin
Suriye’deki yapılanması olarak faaliyet gösteren “Heyet Tahrir Şam” terör
örgütüne üye olduğu değerlendirilen Çeçenistan asıllı Rusya vatandaşı A.G.
yakalanmıştır.





Yapılan
geniş çaplı araştırmada, ilimiz Seyhan ilçesinde sahte Suriye kimliğiyle
yakalanan şüpheli A.G.’nin, 2011’de Çeçenistan’da El Kaide terör örgütü adına
faaliyet gösterdiği, 2013’te ülkesinde aranmaya başlanmasının ardından
Türkiye’ye giriş yaptığı ve bir yıl sonra da yine aynı örgüt adına eylem yapmak
amacıyla Suriye’ye kısa bir süre gidip geldiği değerlendirilmektedir.





‘Yabancı
terörist savaşçı’ şüphesiyle 2017’de Mısır’a çıkışı yapılan şüphelinin, sahte
pasaportla geçtiğimiz ocak ayında yeniden Türkiye’ye geldiği ve sözde ‘cihat
etmek’ amacıyla illegal yollardan Suriye’ye gidip terör örgütü El Kaide’nin
Suriye yapılanması “Fetih El Şam Cephesi” ve “Heyet Tahrir Şam” terör örgütleri
adına faaliyet gösterdiği yönünde veriler elde edilmiştir. 





Kod
adı kullandığı belirlenen şüpheli A.G.’den ele geçirilen dijital malzemelerin
incelenmesinde, Çeçenistan ve Suriye’de terör örgütleri adına göstermiş olduğu
faaliyetlerle ilgili silahlı fotoğrafları ile çok sayıda el yapımı patlayıcı
düzenekleriyle ilgili görüntüler bulunduğu tespit edilmiştir.





Yapılan
parmak izi incelemesinde, 1 Ocak 2017’de İstanbul’da yılbaşı gecesi Reina
eğlence merkezine düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybedip, 79 kişinin de
yaralandığı saldırının tutuklanan zanlısı Tacik asıllı Özbek vatandaşı
Abdulkadir Masharipov’un Başakşehir ilçesindeki kaldığı ikamette tespit edilen
parmak izlerinden birinin şüpheli A.G.ye ait olduğu anlaşılmıştır.
Şüphelinin ülkemize yılbaşında terör eylemi gerçekleştirmek amacıyla gelmiş
olabileceği değerlendirilmektedir.





            Şüpheli
A.G., Cumhuriyet Başsavcılığımız Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından
alınan ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine
sevk edilmiştir.





Tüm yönleriyle titizlikle yürütülen
soruşturmanın safahat ve sonucundan gerektiğinde ayrıca bilgi verilecektir.





Basın
ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.”





CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ





Öte yandan, Adana polisinin sıkı
takibi sonucu yakalanan ve bugün adliyeye sevk edilen El Kaide şüphelisi A.G.
tutuklanarak cezaevine gönderildi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°