ADANALI GELECEĞİ YAZAN KADINLAR
HABERLER 28.02.2019 18:46:04 0

ADANALI GELECEĞİ YAZAN KADINLAR

ADANALI GELECEĞİ YAZAN KADINLAR






Teknolojide
kadın istihdamını artırmak amacıyla hayata geçirilen Türkiye’nin en büyük kadın
yazılım, eğitim ve gelişim platformu “Geleceği Yazan Kadınlar” yurtdışında da
büyük ilgi görüyor. Barselona’da gerçekleştirilen Global Mobil Ödülleri’nde
Turkcell, bu projeyle Kadın İçin Teknoloji kategorisinde Sektör Liderliği
Ödülü’nü aldı. Projede, Adanalı kadınlar da aktif olarak yer alıyor.





Geliştirdiği
insan odaklı ve kapsayıcı servis ve uygulamalarla pek çok ilke imza atarak
fırsat eşitliği sağlayan Turkcell, Barselona’da gerçekleştirilen GSMA Mobil
Dünya Kongresi kapsamında düzenlenen Glomo Ödülleri’nde (Glomo Awards-Global
Mobile Awards) bir başarıya daha imza attı. Turkcell, Dördüncü Sanayi
Devrimi’nde kadınların daha fazla söz sahibi olması ve teknolojide kadın
istihdamını artırmak amacıyla hayata geçirdiği Geleceği Yazan Kadınlar
projesiyle Outstanding Achivement (Olağanüstü Başarı) kategorisinde
‘Women4Tech’ Industry Leadership (Kadın İçin Teknoloji Sektör
Liderliği) ödülünü şirket adına Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu aldı.





Glomo
Awards’ta geleneği bozmayan Turkcell, kazandığı bu prestijli ödülle teknoloji
ve iletişim alanında dünyanın önde gelen şirketlerini ve aynı kategoride
yarıştığı güçlü projeleri de geride bıraktı. Bu yıl ikincisi için başvuruların
alındığı Geleceği Yazan Kadınlar projesi ile lise ve üniversite mezunu ya da
halen üniversitede okuyan 18 yaş üzeri, mobil teknolojiler geliştirip bu alanda
iş kurmak ve çalışmak isteyen kadınlar hedefleniyor.





Turkcell’in
attığı her adımda, sahip olduğu teknoloji gücünü toplum için faydaya
dönüştürmeyi hedeflediğini belirten Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, “Geleceği
Yazan Kadınlar Projesi’ni geliştirirken de bu idealle yola çıktık. Bu bilinçle,
Türkiye’nin en büyük kadın yazılım, eğitim ve gelişim platformunu hayata
geçirdik. Eğitimler sonrasında Geleceği Yazan Kadınlar içinden seçtiğimiz test
uzmanı kadınlarımıza hem Turkcell’de istihdam sağladık, hem de Turkcell dijital
ürün ve servislerini onlara teslim ettik. Bugün dijital operatör Turkcell’in
dijital servislerinin kusursuzluğu ve küresel çaptaki başarılarının ardında, bu
kadınlarımızın titizliği, detaycılığı ve emeği çok büyük. Glomo Awards
kapsamında layık görüldüğümüz ödül de, Geleceği Yazan Kadınlar’ın başarısını
tasdik etti. Bu nedenle çok mutluyuz. Teknolojinin fırsat eşitliğindeki gücüne
olan inancımızla, kadınların dijital ekosistemde daha fazla yer almalarını istiyoruz”
dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°