ADANASPOR MAÇ SAATİNİ BEKLİYOR
Manşet Haber 21.10.2016 19:28:47 0

ADANASPOR MAÇ SAATİNİ BEKLİYOR

ADANASPOR MAÇ SAATİNİ BEKLİYOR

Spot Toto Süper Lig’in 8. Haftasında deplasmanda Akhisar Belediyespor ile karşılaşacak Adanaspor, karşılaşma öncesi mücadelenin oynanacağı Manisa şehrinde yaptığı antrenmanla hazırlıklarını noktaladı.
Manisa Büyükşehir Belediyespor Mümin Özkasap Spor Tesisleri’nde Teknik Direktör Krunoslav Jurcic nezaretinde gerçekleşen antrenman ısınma hareketleriyle başladı.
Daha sonra 2 gruba ayrılan futbolcular 5’e 2 top kapma ve pas çalışması yaptı. Bu çalışmanın ardından dar alanda çift kale maç yapan turuncu beyazlı ekip antrenmanın ana bölümünde taktik çalışması yaptı. Yaklaşık 1 buçuk saat süren antrenman orta ve şut organizasyonlarıyla tamamlandı.
Antrenman sonrası konakladığı otelde kampa giren Adanaspor burada maç saatini beklemeye başladı.
Sakatlıkları bulunan Cem Özdemir, Canberk Dilaver, Barış Memiş, Yiğitcan Gölboyu kafile de yer almazken kırmızı kart cezalısı Renan Da Silva ise yarın oynanacak mücadelede forma giyemeyecek.
Yarın saat 19:00'da Manisa 19 Mayıs Stadyumu’nda oynanacak Akhisar Belediyespor - Adanaspor karşılaşmasını Edirne Bölgesinden Özgür Yankaya yönetecek. Zorlu mücadele Lig Tv2 ekranlarından naklen yayınlanacak.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°