Manşet Haber 1.12.2019 17:11:08 0

'ADANASPOR YENİLMEDİ, HAKKIMIZ YENİLDİ!

'ADANASPOR YENİLMEDİ, HAKKIMIZ YENİLDİ!

Adanaspor Başkanı Bayram Akgül, Bursa maçının ardından yaptığı açıklamada hakemlere isyan etti.
Turuncu beyazlı Kulübün Başkanın Akgül'ün açıklaması şöyle::
Adanaspor Yönetim Kurulu Başkanı olarak tüm spor camiası bilir ki, kulübümüze yönelik hakem hatalarına karşı her zaman sağduyulu açıklamalar hatta genelde de açıklama dahi yapmamaktayım.
Süper lige çıkma final maçı olan Kasımpaşa maçımızdaki hakem hatası, süperlige çıktığımız sezondaki hakem hataları tüm kamuoyunun bilgisindedir.
Camia olarak ne kadar sağduyulu yaklaştıysak hakem hatalarından en büyük zararı da camia olarak yine biz yaşamaktayız.
Hakem hatalarının üst üste devam etmesi artık sağduyulu yaklaşımımızın suistimal edildiğini düşündürttürürken, maçlarımızı yöneten hakemlerin maçlarımızdan sonra dinlendirilmesi haklılığımızı teyit etmektedir.
Tüm futbol camiasının bileşenlerinin oturduğu masadan artık kalkıyoruz. Bu hatalar devam ettiği takdirde, o masayı da devireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Adanaspor canlı maç sonuçları, spor haberleri, bonus veren bahis siteleri camiasının canının yandığı yerde o masada kimseyi bundan sonra rahat oturtmayacağız. Bundan sonra Büyük Adanaspor Taraftarımızla birlikte ADANA, HERKESE HER TÜRLÜ deplasmandır.'

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°