AKP İKTİDARINDA SAĞLIKTA NELER OLDU
Manşet Haber 15.01.2018 00:33:34 0

AKP İKTİDARINDA SAĞLIKTA NELER OLDU

AKP İKTİDARINDA SAĞLIKTA NELER OLDU

Sağlık ve Sosyal Hizmet emekçileri Sendikası Adana Şubesi Eş Başkanı Muzaffer Yüksel, AKP iktidarında sağlığın özel alana piyasaya terk edildiğini söyledi.
Kamu Hastanelerinde çalışan üyeleri ile bir araya gelen SES Adana Şube yönetimi, sorunları görüştü. Sağlık ve Sosyal Hizmet emekçileri Sendikası Adana Şubesi Eş Başkanı Muzaffer Yüksel,1980’li yıllardan itibaren sağlığın özelleştirilmesi, piyasaya açılması için her zaman uğraş verildiğine dikkat çekere, “2002yılından sonra ise artık devlet; sağlıkta denetçi olacağını belirterek kamusal sağlıktan yavaş yavaş çekilmiş ve sağlığı özel alana, piyasaya terk etmiştir. Korucu hekimlik yerine tedavi edici hekimliğe önem verilmiştir.” Dedi.
AKP iktidarı ile sağlıkta dönüşüm programının uygulanmaya başlandığını belirten Yüksel, 2002 yılından bu yana sağlıkta yaşananlar ile ilgili şöyle konuştu:
“Önce Genel Sağlık Sigortası çıkarıldı; her yurttaşın sağlık primi ödemesi sağlandı, bu primler yetmeyince 14 çeşit katkı katılım payı ödemeleri konuldu.SSK hastaneleri kamuya devir edildi, özel hastaneler de artışlar oldu, devlet sağlığın piyasalaşmasını teşvik etti, ama onların da bir çok ödemeleri SGK lardan ve cepten karşılandı .
Bu güne geldiğimizde sağlık emekçilerinin durumu ne oldu? Sağlık personellerinin yöneticileri siyasi iktidara biat eden tarafgir siyasi profesyonel kişiler oldu, liyakat ve yeterlilik unutuldu.
Sağlık emekçilerinin ücretinin büyük miktarı performansa dayanan döner sermaye ek ödemelerinden karşılanıyor; bu sistemde emeklilikten sayılmıyor, ekip hizmetini yok eden rekabete dayanan eşitsiz, adaletsiz daha çok işlem yapmaya, daha çok çalışmaya zorlayan amirlerin keyfiyetinde, garantisi olmayan bir ücret sistemi oldu. Sağlık istemi oldukça kışkırtıldı. Öncesinde bir yurttaş yılda 3-4 defa hastaneye müracaat ederken bugün 8-9 defa müracaat eder oldu. Bir doktor günde 80-100 hastaya bakar oldu, bir hastaya bakma süresi 20 dakika olması gerekirken 3 dakikalara düştü. Hastanede bir hastanın yatma süresi 4 günlerin altına düştü. Yıllık hastanelere müracaat 700 milyonlarda, çekilen MR 11 milyon, çekilen tomografi 16 milyon civarında. Oysa 14 yılda artan hasta sayısı %14 civarında Bunların sonucunda aciller başta olmak üzere hastanelerde şiddet arttı; günde en az 30-3 sağlık personeli şiddete uğruyor, en kötüsü de şiddetin ölümlü sonuçlanması. Angarya çalışmalar kadro yetersizliğinden aşırı nöbetler sistemin verdiği tükenmişlik sendromları, intiharlara götürüyor.
Sağlık çalışması ağır ve tehlikeli işlerden sayılmalıdır. Fiili hizmet süresi tazminatı yıpranma payı yasası yapılan işe göre adaletli bir şekilde tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde hemen çıkarılmalıdır. Sağlıkta şiddet yasası çıkarılmalı, yapılan şiddet iş kazası kabul edilmeli, bu şiddetin son bulması için gerekli tedbirler zaman geçirmeden alınmalıdır. Sağlıkta çalışma saati 40 saate düşürülmeli, nöbet ücretleri arttırılmalı, aşırı angarya çalıştırmalardan vazgeçilmelidir. Performansa dayalı ücretlendirmelerden vazgeçilmeli, genel bütçeden çalışırken ve emeklilikte aynı ücret ödenmeli, insanca yaşayacak bir ücret tahsiline ve kıdemine göre kademeli olarak en az hekimlere aylık 10.000-16.000 tl, diğer sağlık çalışanlara da aynı şekilde en az yoksulluk sınırı (5.700tl) altında olmamak üzere aylık ücret ödenmelidir .
Asgari geçim indirimi 14.800 tldir.buna kadar %15 14.800- 34. 000 tl arası %20 34.000-80.000 tl arası % 35 vergi ödenmektedir. Emekçiler asgari ücrete kadar vergi ödememeli.üzeri kazançlar da %15 de sabitlenmelidir.Bu yıl memurlara verilen maaş zammı toplamda % 5’tir. Resmi enflasyon çift rakamlarda halkın enflasyonu %20-25’tir. Bu farklar ödenmeli, her sendika kendi üyeleri ile kendi toplu sözleşmesini yapmalıdır.
Sağlıkta geleneksel tamamlayıcı ve alternatif sağlık uygulaması bilimsel olarak incelenmeli, gerekli tedbirler alınmalıdır. Doktorların ödediği zorunlu mali sorumluluk sigortası çözülmeli bu ödemeyi devlet yapmalıdır. Adana Dr. Ekrem TOK ruh sağlığı hastanesi bölge hastaneliğinden çıkarılmış kent hastanesi haline dönüştürülmektedir. Yatak sayısı 250ler de olacak buradan hizmet alan hastaların durumu ne olacak belli değil. Zaman içinde eskidi diyerek şu andaki hizmet binası yıkılacak orası da birilerinin projesi içine giriyor. Sağlık piyasaya açılıp özelleşirken alandan kamu çekiliyor artık çalışanlar taşeron güvencesiz sözleşmeli oluyor en son çıkan 696 sayılı KHK ile şehir hastanelerin de kadrolu işçi çalıştırılmayacak. Bu demektir ileride tüm çalışanlar güvencesiz sözleşmeli olacaktır.
Bakanlığın 2. Faz dediği şehir hastaneleri açılmaya başladı. Adana’da da şehir hastanesi açıldı. Şimdilik tıbbı destek sınıfı dediğimiz laboratuvar görüntüleme nükleer tıp patoloji strelizasyon fizik tedavi özelleşti. Burada çalışan teknisyenlerin durumu belirsiz basamak basamak doktorlara kadar bu devam edecek bu günden gerekli çalışmaları yapıp buna dur demeliyiz.Şehir hastanesindeki bazı işlemlerin fiatı o kadar yüksek ki yemek öğün ücreti 3.5 tl yerine 16.5 tl, tıbbı atık bertaraf bedeli 5 katı çamaşır yıkama 7 kat fiatlarşehir hastaneleri derhal sağlık bakanlığına devir edilmelidir. İnşaatları yapılanlar durdurulmalı, şehrin belirli köşelerine 200-500 yataklı tam teşekküllü ulaşılabilir hastaneler( eski devlet hastanesi yerine , Dağlıoğlutarafına , yüzüncü yıl tarafına kozan yolu girişine vs) yapılmalıdır. Kapatılacak hastaneler de bakımdan geçirilerek çalışmaya devam etmelidir.. Adana’da 13 bin sağlık personeli çalışıyor. Merkezde 3011 yatakvarken şehir hastanesi ile 1550 yatak uygulamaya geçerken 1536 yatak kapatıldı. Sağlık ve sosyal emekçileri olarak herkese güvenli iş, insanca yaşayacak ücret, güvenli mekan, can güvenliği için eşit, ulaşılabilir, nitelikli kamusal hizmet talep etmekteyiz. Hizmet alanlarla beraber mücadeleye devam etmenin önemini vurguluyoruz. inşaatlara değil insana yatırım için SES’te örgütlenelim”


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

24.1° / 11.6°