AKP KONGRESİNDEKİ FETÖ KAVGASININ PERDE ARKASI
SİYASET 23.02.2018 17:31:50 0

AKP KONGRESİNDEKİ FETÖ KAVGASININ PERDE ARKASI

AKP KONGRESİNDEKİ FETÖ KAVGASININ PERDE ARKASI

AKP’deki “FETÖ’cü il başkanı” tartışmasına CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş girdi.
Adana'nın Yüreğir ilçesindeki AKP kongresinde geçen hafta yaşananların görüntüleri gündem olmuştu. AKP Yüreğir ilçe kongresinde 400 delegeden 281'inin imzasıyla aday gösterilen Mustafa Çiçek'in listesini divan kabul etmemişti. Kongre salonunda tepkisini gösteren grubun “FETÖ’cü İl Başkanı istemiyoruz” sloganları atması dikkat çekmişti.
BANK ASYA AVUKATI!
AKP’deki “FETÖ’cü il başkanı” tartışmasına CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş girdi. CHP’li İbrahim Özdiş, belgelerle AKP Adana İl Başkanı Fikret Yeni’nin FETÖ bağlantıları hakkında TBMM’de basın toplantısı düzenledi. “Fikret Yeni’nin geçmişindeki FETÖ bağlantılarından AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın haberi var mıdır?” diye soran CHP’li İbrahim Özdiş, şöyle devam etti:
“Söz konusu Fikret Yeni isimli şahıs 2003 yılından 2015 yılı sonuna kadar Bankasya’nın avukatlığını yapmış. Yani 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde ve Bankasya’nın Mayıs 2015te TMSF’ye devri gerçekleştiğinde bile bu kişi bankanın resmi avukatı. Mahkemelerin karar tarihleri dikkate alındığında; Fikret Yeni’nin Ağustos 2015 yılında bile kendi hukuk bürolarındaki avukatlar aracılığı ile Bankasya adına davalar açarak veya davalı vekili olarak davalara katıldığı açıktır.” (odatv.com)

(https://odatv.com/akp-kongresindeki-feto-kavgasinin-perde-arkasi-ortaya-cikti-23021802.html)


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°