ALİ BABA PROJESİNE  792.500 LİRA HİBE
Manşet Haber 20.04.2017 15:28:18 0

ALİ BABA PROJESİNE 792.500 LİRA HİBE

ALİ BABA PROJESİNE 792.500 LİRA HİBE

Adana’nın Sarıçam İlçesi Avcılar Mahallesi’ndeki Ali Baba Çiftlik Süt Ürünleri Canlı Hayvan Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ni ziyaret eden Vali Mahmut Demirtaş, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2016 yılında uygulamaya başladığı “Damızlık Düve Projesi”ni yerinde inceledi.
Vali Mahmut Demirtaş, beraberinde Sarıçam Kaymakamı Ali Murat Kayhan ile İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Muhammet Ali Tekin’in de hazır bulunduğu ziyarette Damızlık Düve Projesi’nin uygulama alanında incelemede bulunarak şirket etkililerinden bilgi aldı.
İşletme sahibi iş adamı Ali Acembekiroğlu, incelemeleri sırasında Vali Mahmut Demirtaş’a bilgi vererek, işletme kapasitesinin 2.000 adet damızlık büyük baş hayvan işletmesi olarak kurulduğunu, şuanda ise, 1.380 adet damızlık hayvanın olduğunu söyledi.
İş adamı Ali Acembekiroğlu, işletme bulunan 520 adet çeşitli ırk damızlık sığırdan 16.700 litre günlük süt elde edilmekte ve bu da ortalama 32 litre süt verimine denk geldiğini dile getirdi.
70 dekar arazi üzerinde kurulu bulunan hayvancılık tesisi ile beraber 600 dekar arazide tarımsal faaliyet yapılmakta olduğuna işaret eden iş adamı Acembekiroğlu, bu arazilerde şeftali, erik, nektarin yetiştirildiğini ve arazinin boş bulunan yerlerine de yine erik ve kayısı dikiminin planlandığını aktardı.vali_kose_hibe
İş adamı Acembekiroğlu hayvancılık işletmesinde 2 adet veteriner hekim, 1 adet zooteknist işletme müdürü, 1 adet zooteknist olmak üzere 24 çalışanının olduğunu da hatırlattı.
Vali Mahmut Demirtaş ise, işletmeyi gezerek şirket yetkililerine teşekkür edip, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2016 yılında uygulamaya başladığı 500 baş damızlık “Düve Yetiştiriciliği Projesi” kapsamında hazırlanan proje kabul edilmiş olup, bu konuda yurt dışında seçimi yapılan 200 adet çeşitli (Jersey ve Holstein) ırk dişi dana işletmeye getirildiğini söyledi.vali_hibe_proje
Proje ile ülkenin damızlık düve ihtiyacının, giderek iç kaynaklar ile karşılanması yolunda Adana’da büyük bir adım atıldığına dikkat çeken Vali Demirtaş, “İşletmeye 500 adet damızlık hayvan alımı için 1.750.000 liraya karşılık olmak üzere toplam 875.000 lira hibe desteği verilecektir. Gelen dişi danalar 14 aylık olduklarında tohumlanabilecek ve 3 aylık gebelik gerçekleşmesinden sonra piyasaya satışı yapılabilecektir. Ayrıca Kırsal Kalkınma Şubesi Ekonomik Yatırımlar Hibe Programları kapsamında güneş enerjisi ile 300 kwa büyüklüğünde elektrik projesi; proje tutarı 1.585.000 lira hibe tutarı 792.500 lira olarak da onaylanmıştır” dedi.vali_adana_hibe


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°