AMACI DIŞINDA KULLANANLARA YÖNELİK İDARİ YAPTIRIM!
EKONOMİ 17.01.2018 01:48:39 0

AMACI DIŞINDA KULLANANLARA YÖNELİK İDARİ YAPTIRIM!

AMACI DIŞINDA KULLANANLARA YÖNELİK İDARİ YAPTIRIM!

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in tarım alanlarına kurulan sanayi tesisleriyle ilgili soru önergesini yanıtladı. Bakan Tüfenkçi, tarım alanlarının amacı dışında kullananlara yönelik idari yaptırım uygulandığını söyledi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yazılı sonu önergesinde, tarım alanlarının amacı dışında kullanımı ve sanayi atıklarının tarım alanlarına verdiği zararlara dikkat çekti.
Ülkemizde bazı bölgelerde sanayi tesislerinin tarım alanlarının üzerinde yapılmasına izin verildiğine vurgu yapan Ömer Fethi Gürer, önergesinde, “Tarım alanlarının bulunduğu yerlerdeki sanayi tesisi sayısı bilinmekte midir? Tarım alanlarına sanayi tesislerinin etkisi ne kadar ara ile incelenmektedir? Sanayi atıklarının tarım alanları üzerinde etkileri saptanmış mıdır? Bu konuda verilen ceza ve yaptırımlar olmakta mıdır?” şeklindeki sorulara yanıt istedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile tarım arazilerimizin korunması ve amaç dışı kullanımının önlenmesine yönelik önemli düzenlemeler getirildiğini belirtti.
Tarım arazilerinin izinsiz olarak amacı dışında kullanıldığının tespit edilmesi durumunda idari yaptırımlar uygulandığını anlatan Bakan Tüfenkçi, “ Organize Sanayi Bölgeleri (OSB)'nin yer seçimi; 4562 sayılı OSB Kanununun yanı sıra OSB Uygulama ve OSB Yer Seçimi Yönetmelikleri kapsamında gerçekleştirilmektedir” açıklamasında bulundu.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise tarım arazilerinin değişik nedenlerle sürekli azaldığına dikkat çekti. Çarpık kentleşme, sanayileşme ve madencilik gibi faktörler nedeniyle tarım amaçlı kullanılan toprak miktarının her geçen yıl biraz daha azaldığını söyleyen Ömer Fethi Gürer, “Tarım arazileri üzerine kurulan sanayi tesislerinin, o bölgelerde toprağa zararı bilinen bir gerçektir. Dünyada her geçen yıl artan nüfusa karşı, topraklar sabit kalmaktadır. Bu nedenle sanayi alanları belirlenirken, tarıma elverişli arazilerden kaçınılması gerekmektedir” diye konuştu.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°