Biliyorum, kadınları, kadınlarımızı çok yazdım bu hafta. Ama değerleri bilinsin, dünyaya getirdikleri değil, hayata hazırları evlatları annelerine layık olsun diye, yeni anneler bu ülkeyi bize bağışlayan anneleri tanısınlar istiyorum. Bunları yaparken de hayali şeyler yerine, yaşanmış olayları örnek olarak sunmaya çalışıyorum.
Neyse… Bir anekdot.
Hamdullah Suphi Tanrıöver, bir gün, gazetesini okurken,
- 'Anneciğim, bir tabur asker donmuş bir göl üzerinden geçerken buzlar kırılmış ve altında kalmış.' der. Annesi çığlık atar;
-'Eyvah!' Tanrıöver. annesininçok üzüldüğünü görünce, onu yatıştırmak için,
-'Anneciğim yanlış anladın, buzlar altında kalan Türk taburu değil, Rus taburu...' der. Annesi:
-'Olsun evlâdım. Sen daha baba olmadın, evlât sevgisini belki bilmezsin. Ben dünyadaki bütün çocukların annesiyim.' der.
İşte insan karşısında bu kadar merhametli, insana karşı bu derece duyarlı olan Türk kadını, vatanı işgal edilince, soluğu cephede aldı.
Yıllarca süren savaşlarda, babasını, eşini veya oğlunu şehit veren bu kadınlar, vatanın işgal edilmesi üzerine,kutsal değerlerinisavunmak için, gözünü kırpmadan cepheye koşup savaştı.
Gerektiğinde canını da verdi ama ne vatanının, ne namusunun kirlenmesine müsaade etti.
ŞİMDİ,
• HEMCİNSLERİ KATLEDİLİRKEN,
• KÜÇÜCÜK YAVRULARINA TECAVÜZ EDİLİRLEN,
• DAHA KUCAĞA ALINIP SEVİLECEK YAŞTAKİ KIZLARININ EVLENMESİ İÇİN YASALAR ÇIKARILIRKEN,
• TECAVÜZCÜSÜ EVLENMEYİ KABUL EDİNCE, NİKAH KIYARAK ÖMÜR BOYU YASAL TECAVÜZE İZİN VERİLİRKEN,
SESİNİ ÇIKARMAYAN, TOPLUMSAL TEPKİ GÖSTERMEYEN KADINLARI GÖRDÜKÇE,
• ÇOK ÖZLÜYORUM, O ELİ ÖPÜLESİ KADINLARI.
• HEPSİ IŞIKLAR İÇİNDE UYUSUN VE BİZLERİ AFFETSİN.
EĞER MÜMKÜNSE.
