ASLINDA, SÖYLENMEMİŞ BİR ŞARKIDIR BAZI AŞKLAR

ASLINDA, SÖYLENMEMİŞ BİR ŞARKIDIR BAZI AŞKLAR


Erdoğan Ünver 1927, Soma doğumlu. Ortaokul ve liseyi İzmir/Karşyaka’da bitirdi.
Mutlu, sıkıntısız, problemsiz bir hayatı vardı. Ta ki, o güzel kıza rastlayıncaya kadar. Belki kızın haberi bile yoktu. Söylememişti, söyleyememişti ki aşkını. Öyleydi o zamanlar.
Zaman geldi geçti; lise bitti. Erdoğan Ankara Hukuk Fakültesini kazandı. Gitti, okudu, mezun oldu. O dört yıl boyunca her kitabın, her sayfasının, her satırında o kız. Ankara da, araya giren zaman da unutturamamıştı, o kızı.
Bir avukat Soma’da ne yapabilirdi ki o zamanda? Ankara’da kaldı. Evlenmemişti, çünkü aklında hep o çocukluk aşkı, hayalinde hep onunla paylaşacağı ev, planlarında hep onunla yaşayacağı yıllar ve kavuşacağı gün…Sanki o da kendisini bekleyecekmiş gibi.
Bir gün döndü, gitti mahallesine. Buldu bütün arkadaşlarını, hasret giderdi. Dili varıp da soramadı o kızı. Suçmuş gibi. Kim bilir, belki de olumsuz bir haber almaktan korkuyordu. Sohbet bitti, şöyle bir yürümek istediler; gençliklerinde yürüdükleri sokaklarda.
Birkaç adım atmışlardı ki, dondu kaldı birden, Erdoğan. O geliyordu karşıdan. Çocukluk aşkı… Geldi kız; yanlarından geçerken bir göz attı Erdoğan’a. Birkaç saniye…Ama Erdoğan’ın beynine işleyen, ömür boyu çıkmayan birkaç saniye. Gözleri nemlenmişti kızın. Sonra gitti geldiği gibi. Erdoğan bakakaldı arkasından. O muydu? “Allahım, o olmasın,” dedi içinden. Dedi ama oydu işte.
Saçı, başı perişan, tüm güzelliği gitmiş, yüzünde asalet kalmamış, donuk, ifadesiz, acınacak bir halde. Erdoğan’daki uzun, dalgın ve üzgün bakışları fark eden arkadaşları, o sormadan anlattılar her şeyi: Hayal kız, hayat kadını olmuştuve sokaklara düşmüştü. Elden ele geziyordu, bu zalim, anlayışsız ve kahpe dünyada.
İçinde bin türlü teessür, bin türlü pişmanlık, karmakarışık bin türlü duygu…Dedim ya ”Bazen söylenmemiş bir şarkıdır, bir sevda.” Geç de olsa bir şeyler söylemeliydi Erdoğan. Ve söyledi:
Saçların tarumar gözlerinde nem,
Ateşe benzerdin, küle dönmüşsün.
Hayal mi, gerçek mi, gördüğüm bilmem.
Elden ele gezen güle dönmüşsün.
Bir eser kalmamış eski halinden
Yazık, geçmez akçe, pula dönmüşsün
Hayal mi, gerçek mi, gördüğüm bilmem
Elden ele gezen güle dönmüşsün.
Şekip Ayhan Özışık, aldı bu sözleri, biraz da kendi yaşanmışlığınınduygusallığıyla Rast bir şaheser yaptı.

İYİ DE, KİMDİ SUÇLU? YA DA BİR SUÇ VAR MIYDI? HER ŞEY KADER MİYDİ?
KİM BİLİR?
• BELKİ DE O DEVRİN KORKALIĞI, ÜRKEKLİĞİ, AHLAK ANLAYIŞI,
• BİR TEREDDÜT, BİR ÇEKİNGENLİK NELERE, NE HAYATLARA MALOLUYOR?
• NE BİLEYİM BEN? ANLAMIYORUM Kİ…

İfral TURGUT

18.08.2019 12:58:18

YAZARLAR


CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI

“AYÇİÇEĞİNDE ÜRETİM TÜKETİM KADAR ARTMIYOR”

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ PAYDAŞ TOPLANTISI

KARALAR MAKAMINI ATA ERGÜL’E TESLİM ETTİ

TÜRKİYE'NİN “SANAYİ” TEMALI TEK GENÇLİK KOŞUSU

PORTAKAL ÇİÇEĞİ KUPASI TENİS TURNUVASI

ABB BAŞKANI ZEYDAN KARALAR’DAN 23 NİSAN MESAJI

VALİ KÖŞGER’İN 23 NİSAN MESAJI

DEMİRÇALI: “ÇOCUKLAR BİZİM YARINLARIMIZ”

ÇİFTÇİLERİN SGK UYGULAMALARINDA YAŞADIĞI SORUNLAR

TGC TÜRKIYE GAZETECILIK BAŞARI ÖDÜLLERI SAHIPLERINI BULDU

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI SONA ERDİ

DOÇ.DR.GÜRKAN ATEŞ ABB GENEL SEKRETER YARDIMCISI OLDU