AYAMDER BETON YIĞINI İSTEMİYOR!
GÜNCEL 17.01.2018 17:45:26 0

AYAMDER BETON YIĞINI İSTEMİYOR!

AYAMDER BETON YIĞINI İSTEMİYOR!

Adana’ya bağlı Çukurova ilçesindeki yeşil alanların 'Betonlaşma' kapsamına almasına tepki çığ gibi büyüyor. Daha önce de imar planlarında yeşil alan olarak görülen yerlerin satılmak suretiyle betonlaşmasına tepkiler daha dinmemişken Turgut Özal Bulvarı üzerindeki Veterinerlik arazisinin satmak ve imara açılmak suretiyle betonlaşmasına izin verilmemesi gerektiğine dikkat çekmek maksadıyla sık sık sosyal medyada #adanasahipsizdegil söylemini de kullanan Adana Yapı Müteahhitleri Derneği (AYAMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Fidan Vursavuş’un Sosyal Medyada üzerinden “Beton Yığını İstemiyoruz “ sloganıyla başlattığı çağrıya Adanalılar sessiz kalmayarak destek verdi.
Çukurova ilçesi hudutlarında yer alan Turgut Özal bulvarı üzerindeki Tarım il müdürlüğüne ait 33.000 m2 lik Veterinerlik arazisinin son zamanlarda bazı çevreler tarafından satılmak ve imarının değiştirilmesi sonucu yaklaşık 800-1000 dairelik bir ‘Beton Yığınına’ dönüştürülmesi söylentisi bile tepkiyle karşılandı. Kaldı ki yakın zamanda buranın satılmasına aracılık etme kavgası yüzünden iki müteahhittin adamlarının silahlı kavgasını basından tüm Adana izledi.“Adanalılar olarak Veterinerliğin Beton Yığınına dönmesini istemiyoruz” diyen
Başkan Vursavuş, Bizler o arazinin illa bir şey olacaksa Adanalının nefes alacağı ağaçların olduğu insanların evcil hayvanlarını gezdirebildikleri, yaşlılarımızın geri kalan yaşamlarında torunlarıyla gelip oturabildikleri bir park olmasından yanayız” dedi.
Doğal, sosyal ve kültürel yapısı yozlaşmadan gelişen bir kentte yaşamak istediklerini vurgulayan Vursavuş; “Buraya ne yapılacağına vatandaşlarımız karar versin. Belediye Başkanımız halk oylaması yapsın. İnsanların, hayvanların kuşların uğrak yeri olan buranın betonlaştırılması hayata, canlıya büyük zararlar verecektir.Bu sebepten dolayı yeşil alanın betonlaştırılmasına karşıyız.” Şeklinde konuştu.
AYAMDER Başkanı Vursavuş, ayrıca, change.org de (http://chn.ge/2mAWXRa) imza kampanyası başlatarak herkesin bu çağrıya destek vermesini de istedi.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°