AYAZ BEBEKLER NE OLACAK?
Manşet Haber 24.07.2016 16:32:49 0

AYAZ BEBEKLER NE OLACAK?

AYAZ BEBEKLER NE OLACAK?

Adana(Ulus)--Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 5 Ağustos 2015 tarihli Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)  mağdurlarından olan Ayaz bebeğin ameliyatı Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten tarafından gerçekleştirildi. Hızla iyileşmeye başlayan ve pazartesi günü taburcu edilmesi beklenen Ayaz Bebeği CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut ve CHP Adana Milletvekili ibrahim Özdiş de hastanede ziyaret ederek durumu hakkında bilgi aldı. Barut, “Ayaz bebeğimiz yeniden yaşama tutundu ancak diğer Ayaz bebekler ne olacak? Sağlık Bakanlığının konuyu acilen gündemine alarak gerekli düzenlemeleri yapması hem insani, hem vicdani açıdan bir zorunluluk” dedi.ayaz_bebek_barut_ozdis (1)

HIZLA İYİLEŞİYOR

Ayaz bebeğin ameliyatı için gerekli olan ' İntraoperatif Nöromonitarizasyon' cihazının hizmet alım bedelinin Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın talimatıyla bakanlıkça karşılanması üzerine, ameliyat Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten tarafından gerçekleştirildi.  Son derece başarılı geçen ameliyat sonrasında hızla iyileşmeye başlayan Ayaz Bebeğin pazartesi günü taburcu olması bekleniyor.

AYAZ BEBEKTE MUTLU SON

Ayaz bebeğin anne karnında oluşan omurilik gelişim bozukluğu(açığı)olarak da adlandırılan Spina Bifida rahatsızlığıyla hastaneye getirildiğini aktaran Doç. Dr. Ökten, Ayaz Bebeğin tedavisi için gereken cerrahi müdahalenin güvenli bir şekilde yapılabilmesi için gerekli olan ' İntraoperatif Nöromonitarizasyon' cihazının Sağlık Bakanlığının Ayaz Bebeğe özel talimatıyla 5 Ağustos 2015 Sağlık Uygulama Tebliği'nde yer alan hizmet alım bedellerinin dışına çıkılarak, hizmet alım bedelinin tamamının bakanlıkça karşılanması üzerine temin edilen cihazla birlikte ameliyatın gerçekleştirildiğini söyledi.ayaz_bebek_barut_ozdis (2)

DİĞER HASTALAR NE OLACAK?

Ameliyatın son derece başarılı geçtiğini ve Ayaz bebeğin hızla iyileşmeye başladığını dile getiren Doç. Dr. Ökten, “Ayaz Bebeğin güvenli ameliyatı için gerekli olan ' İntraoperatif Nöromonitarizasyon ' cihazının masraflarının bakanlıkça karşılanması başta ailesi olmak üzere hepimizi son derece mutlu etti; ‘İntraoperatif Nöromonitarizasyon’ cihazı temin edilemediği için ameliyat olamayan başka bebekler de var. Bu nedenle 5 Ağustos 2015 Tarihli SUT kararlarının konuyla ilgili bölümünün yeniden gözden geçirilmesi ve Sağlık bakanlığının konuyu acilen gündemine alarak gerekli düzenlemeleri yapması gerek. Bu, hasta, hasta yakınları kadar biz hekimleri de mutlu edecektir. Bakanlıktan beklentimiz sorunun çözümü adına adımlar atılmasıdır” diye konuştu.  ayaz_bebek_barut_ozdis

HASTANEDE ZİYARET ETTİ

Cumhuriyet Halk Partisi Adana İl Başkanı Ayhan Barut da ameliyat sonrasında Ayaz bebeği  Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ziyaret etti. Ayaz bebeğin durumuyla ilgili hastane personelinden bilgi alan Barut, “Şehit cenazeleriyle yaşadığımız üzüntü, Ayaz bebeğin sorununun çözülmesiyle bir nebze de olsa yerini mutluluğa bıraktı. Ayaz bebeğin tatlı gülüşü, gözlerindeki ışıltı şehit cenazelerinde yaşadığımız acıyı, bir an da olsa hafifletti” şeklinde konuştu.

“SAĞLIK BAKANLIĞI SORUNU ÇÖZMELİ”

AKP iktidarının sağlık politikalarını halktan yana değiştirmesi gerektiğinin altını çizen Barut, “İktidar ne yazık ki, sağlık hizmetlerini zorunlu kamu hizmetlerinden çok ticari hizmetlere dönüştürmüş durumda. Duyarlı bir gazeteci arkadaşımızın konuyu gündeme taşımasıyla birlikte Sağlık Bakanı Recep Akdağ talimat vermiş ve sağlık bakanlığı gerekli cihazın temini için gereken hizmet alım bedelini ödeyerek ameliyat gerçekleştirildi. Bakanlığa teşekkür ediyoruz ancak şu soruyu da sormak zorundayız: Aynı cihaza ihtiyacı olan diğer bebeklerin, gençlerin, yaşlıların durumu ne olacak? Sağlık bakanlığı bu konuyla ilgili olarak acilen girişimlerde bulunmalı, sorunu çözmelidir” ifadelerini kullandı.

CHP’Lİ ÖZDİŞ TAKİPÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEK

Ayaz bebeğin sorununu TBMM'ye taşıyan, soru ve meclis araştırma önergesi veren CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş de ameliyatın hemen ardından Ayaz bebeği hastanede ziyaret etti.  Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ile görüşen Özdiş, şunları söyledi:

“Ben ve partim sorunun takipçisiyiz. Söz konusu insan sağlığıysa parasal hesaplar yapılamaz, insan hayatı pazarlık konusu asla olamaz. 5 Ağustos 2015 Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)  sonrasında belirlenen hizmet alım fiyatlarını bugüne kadar kabul eden bir firmanın çıkmamış olması, geçen sürede riskli beyin, omurilik, omurga ameliyatlarının yapılamamasına neden olmuştur. Tarafıma ulaşan bilgilere göre mağdur hasta sayısı binleri çoktan aşmış durumdadır. Hemen her konuda inanılmaz harcamalar yapan iktidarın sağlık hizmetleri konusunda kısıtlamaya gitmesini kabul etmiyoruz.  Buradan sağlık bakanlığını ve AKP iktidarını uyarıyorum. İntraoperatif Nöromonitarizasyon cihazı sağlanamadığı için ameliyat olamayan hastaların yaşadıkları, yaşayacakları tüm mağduriyetlerin vebali, günahı sağlık bakanlığına, AKP hükumetine aittir. Dahası olası üzücü olayların ( yarı felç, felç, ölüm vs) yaşanması halinde hukuki sorumluluğun da sağlık bakanlığına, AKP hükumetine ait olduğunun da bilinmesini isterim. Sağlık bakanlığı derhal harekete geçerek sorunu çözmek zorundadır. Dileğimiz tüm bebeklerin Ayaz Bebek gibi gülmesi, mutlu olmasıdır, ben ve partim konunun takipçisiyiz.”

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°