BAŞKAN ÇETİN: KİMSESİZLERİN KİMSESİ OLDUK
Manşet Haber 5.10.2018 19:59:00 0

BAŞKAN ÇETİN: KİMSESİZLERİN KİMSESİ OLDUK

BAŞKAN ÇETİN: KİMSESİZLERİN KİMSESİ OLDUK

Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, göreve geldiği günden bu yana yaptığı ilklerin arasında yer alan Sabah 06.00 toplantılarında Mahfesığmaz ve Toros mahallesi sakinleriyle buluştu. Başkan Çetin, “Göreve geldiğimiz günden bu yana verdiğimiz hizmetlerle, kimsesizlerin kimsesi olduk” dedi. Başkan Çetin, güneş doğmadan başladığı toplantısında, halka hizmetlerini anlattı ve halkın taleplerini dinledi.
4.5 yıldır aralıksız sürdürdüğü halk günü toplantılarından sonra, belediyeye gelemeyen mahalle sakinleriyle buluşmak için başlattığı Sabah 06.00 toplantılarında, halkın isteklerini dinleyen Başkan Soner Çetin, haftada en az 2 gün gerçekleştirdiği toplantıları, bu hafta Mahfesığmaz ve Toros mahallelerinde yaptı. Çukurova Belediyesi olarak yaptıkları hizmetleri anlatan Başkan Çetin, halkın sorunlarını da dinledi.
Toplantıda konuşan Başkan Soner Çetin, “Sabahın erken saatinde bizlerle birlikte olan siz değerli dostlarımız, bu saatte bile bizi yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyorum. Uzun süredir devam ediyor sabah 06.00 toplantılarımız. Yaz mevsiminde, siz hemşerilerimizin birçoğu yayla ve denizlerde olduğu için ara vermiştik. Dün Mahfesığmaz mahallesinde, bugün de Toros mahallesinde bizlerle buluşma fırsatı bulduk. Halk gününe gidemese bile, halkımız 06.00’de uykusundan fedakarlık yaparak, beni bulup, sorunu anlatabilir. Tabi ki, kahvaltıları beklemenize gerek yok. Her cuma saat 14.00’te halk günü toplantımıza gelip, bizzat bana isteklerini iletebilirsiniz. Benle birlikte, bürokratlarımızın tamamı, halkla yüzyüze temas ediyoruz. Görüş ve düşüncelerini dinliyoruz. Halkın beklediği belediyecilik anlayışının bu olduğunu da, sizlere bakınca görüyorum. Geçenlerde de, çok izlenen ulusal bir televizyon kanalında çıktığım canlı yayında cep telefon numaramı verdim. 4 gün telefonum susmadı. Türkiye’nin her yerinden yurttaşlarımız bizi yakından takip ediyormuş, bunu da gördüm ve çok mutlu oldum. Demek ki, ne yaparsanız yapın, boşa gitmiyor” dedi.
Bu toplantının amacının, belediyeye gelerek sorunlarını ve taleplerini iletemeyen halkla buluşmak olduğunu ifade eden Başkan Çetin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Halk günü toplantımız mesai saatlerinde olduğu için, mesaiden önce bu toplantımızı yapıyoruz ki, vatandaşlarımız işlerine gitmeden bize ulaşabilsinler. Halkımızın bize rahat ulaşması için, bununla da kalmıyor, sosyal medya toplantısı yapıp, halkımızdan gelen taleplere bizzat bilgisayar başında yanıt veriyor ve sorunlara çözüm üretiyoruz. Bir belediye başkanı bir kez, iki kez, hadi 3 kez seçilir. Biz 6 defa Türkiye’nin en başarılı belediye başkanı seçildik. Birbirinden farklı, bağımsız anket firmalarının yaptığı anketlerden 6 kez birinci çıktık. Bunun üzerine Posta Gazetesi’nin 28 yazarı, hizmetlerimizi yerinde görmek için Çukurova’ya geldiler. Türkiye’de ilkini gerçekleştirdiğimiz tüm eserlerimizi yerinde incelediler ve yaptığımız hizmetleri gazetelerinde sayfalarca yazdılar. Sosyal belediyecilik adına attığımız adımlar sadece projelerle değil hizmetlerle de çığır açtı. Bakanlıklara bağlı il müdürlüklerinin yetişemediği kurum ve kuruluşlarımıza da hizmet veriyoruz. Halkımızın tüm taleplerini yerine getirmenin huzuru içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Siz bize bu görevi verirken, güvenerek verdiğiniz oyların hakkını 4.5 yıldır yaptığımız hizmetlerle veriyoruz. Bunu da severek yapıyoruz. Kimsesizlerin kimsesi olmaya çalışıyoruz. Hayatınızın her alanında sizlere hizmet etmenin aşkıyla görevimizi 7/24 yapıyoruz.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°