BEBEK DOSTU BALCALI
Manşet Haber 14.07.2019 14:05:40 0

BEBEK DOSTU BALCALI'YA TEŞEKKÜR EDİLDİ

BEBEK DOSTU BALCALI'YA TEŞEKKÜR EDİLDİ


2002 yılında “Bebek Dostu Hastane” olan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi 2015 yılında Türkiye'de 'Bebek Dostu Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi' ünvanını ikinci kez elde etti.
Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığınca oluşturulan Ulusal Değerlendirme ekip üyeleri tarafından eylül 2018’de yapılan değerlendirmelerfr Balcalı Hastanesi yine teşekkür belgesi almaya hak kazandı ve belge Valisi Mahmut Demirtaş tarafından hastane yetkililerine verildi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) anne sütünün yaygınlaşması için tüm dünyada yoğun çaba gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF uluslararası platformda 1991 yılında “Bebek Dostu Hastane” uygulamasını başlatmasıyla anne sütünün artırılması için özellikle gelişmekte olan ülkelerde pratik uygulamalar geliştirildi. Bu yaklaşım birçok ülkede anne sütü ile beslenme oranının artırılmasına yönelik hastane uygulamalarında gözle görünür değişikliklere neden oldu.
Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF bebeklerin doğumdan itibaren ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelerini, 7. aydan itibaren ek gıdalara başlanılmasını ve iki yaşına kadar emzirmeye devam edilmesini öneriyor. 1991 yılından bugüne kadar ise UNICEF işbirliğinde temel amacı emzirmenin korunması, özendirilmesi ve desteklenmesi olan “Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Programı” adı altında sürdürülüyor.
Türkiye’de 1991 yılında UNİCEF ve WHO bünyesinde başlatılan “Bebek Dostu Hastaneler “programı çerçevesinde Balcalı Hastanesi’de 2002 yılında ’’Bebek Dostu Hastane” ünvanını aldı. 2005 yılında “Bebek Dostu İl Ünvanı” ile ödüllendirilen ve daha sonra anne ve çocuk sağlığı hizmetleri kapsamında, çocuk sağlığının korunması, hastalıkların azaltılması, bebek ölümlerin önlenmesi ve diğer çocuk sağlığı programlarıyla birlikte 'Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Programı' kapsamında gösterdiği başarılı çalışmalar sonrasında Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından “Anne Sütü Üst Komitesi Toplantısı”nda alınan karar neticesinde 2015 yılında Adana'ya ‘Altın Bebek Dostu İl’ ünvanı verildi.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi 2015 yılında Türkiye'de 'Bebek Dostu Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi' ünvanını alan ikinci hastane oldu.
24-28 Eylül 2018 tarihlerin de Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığınca oluşturulan Ulusal Değerlendirme ekip üyeleri tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda Balcalı Hastanesi yine teşekkür belgesi almaya hak kazanmıştır.
Konuyla ilgili olarak ise bir tören düzenlendi törende Adana Valisi Mahmut Demirtaş tarafından Teşekkür Belgesi Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Özlem Görüroğlu Öztürk, Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Uzm. Hem. Yasemin Özgök Topuksal, Hemşirelik Hizmetleri Müdür Yardımcısı Uzm. Hem. Derya Gürel ve Eğitim Hemşiresi Uzm. Hem. Günnaz Şahin’e verildi.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tamer Cevat İnal ise başarılı çalışmaları yürüten Bebek Dostu Komitesi ve çalışanlarına teşekkür ederek başarılarımızın devamını diledi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°