BELEDİYE Mİ, İŞ BULMA KURUMU MU?
Manşet Haber 28.07.2019 16:41:57 0

BELEDİYE Mİ, İŞ BULMA KURUMU MU?

BELEDİYE Mİ, İŞ BULMA KURUMU MU?

Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü bünyesinde kurdukları Sarıçam İstihdam Merkezi’nin (SİMER) ilçelerinde istihdama büyük oranda katkı sağlamaya devam ettiğini belirterek, son bir yıl içinde toplam müracaat eden 3554 kişiden 1174’ünün işe yerleştirildiğini ifade etti.
Belediye Başkanı Bilal Uludağ, SİMER’in kurulduğu günden itibaren bölgenin en dinamik ve güçlü istihdam merkezi konumunda olduğunu vurgulayarak, amacın Sarıçam’da ikamet eden ve iş arayan vatandaşların donanımlarına göre iş bulmalarını sağlamak olduğunu ifade etti. Bilal Uludağ, iş için merkeze başvuranlar için Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Organize sanayi Bölgesi ile işbirliği halinde çalışılarak değişik işletmelerde iş edinme konusunda büyük destek sağladıklarını belirtti.
İlçelerinde yaşayan ve Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde bulunan Ana-Bacı Konukevi’ndeki SİMER’e başvuru yapan vatandaşların Belediye ait araçlarla Organize Sanayi Bölgesindeki eleman arayan fabrikalara götürüldüğünü anlatan Başkan Uludağ, iş görüşmelerinin ilgililerle sağlandığını kaydetti.
Uludağ, “Sarıçam İstihdam Merkezini kurarak işçi ve işveren tarafını en doğru platformda buluşturmayı kendimize amaç edindik. Hedeflenen sonuçlara fazlasıyla ulaşıldı ve hatta çok üzerine de çıkıldı. Bunun göstergesi olarak da şu ana kadar başvuruda bulunan 11815 kişiden 3560 kişi işe yerleştirilmiş durumda. SİMER bundan böylede çalışmalarına aralıksız ve yoğun bir şekilde edecek.” diye konuştu.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°