“BELEDİYEMİZİ KAOSTAN ÇIKARIP, ÖVÜNÜLECEK  HALE GETİRECEĞİZ.”
Manşet Haber 2.06.2019 03:11:50 0

“BELEDİYEMİZİ KAOSTAN ÇIKARIP, ÖVÜNÜLECEK HALE GETİRECEĞİZ.”

“BELEDİYEMİZİ KAOSTAN ÇIKARIP, ÖVÜNÜLECEK HALE GETİRECEĞİZ.”

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, belediyenin maddi sorunları, yüklü borcu bulunduğunu ancak, tüm sorunların üstesinden gelme kararlılığında olduklarını söyledi. Karalar, “Belediyemizi bu durumdan, kaostan çıkaracağız ve herkesin övündüğü bir belediye haline getireceğiz. Belki biraz uzun sürecek ama öyle olacak. Bunun tartışması yok. Hiç kimse endişe etmesin” diye konuştu.
Belediye personeli ile bayramlaşan Zeydan Karalar, mesai arkadaşlarından Adana için özverili çalışma istedi. Zeydan Karalar, şunları söyledi:

“Adana’nın yaranına, belediyenin yaranına söylediklerimize uyuluyorsa, kamunun malı korunuyorsa dünyanın en tatlı amirleri oluruz. Ama Adana için, belediyemiz için söylediklerimize uyulmadığını görürsek sorun yaşarız. Görev yaptığım her kurumda, bana iş hiyerarşisi, iş düzeni konusunda güven duyulmuştur. Bugüne kadar yaptığımız işlerin en kutsalını, en saygınını, hakikaten en güzelini yapıyoruz. Çünkü doğup büyüdüğümüz, toprağına gömüleceğimiz kentimize hizmet ediyoruz ve edeceğiz
Kendimizi düşünsel olarak 24 saat işimize vermeliyiz. İşimizi en iyi şekilde yapmalıyız. Yapacağımız alımları elimizi vicdanımıza koyarak en uygun şekilde yapmalıyız. Kullandığımız paralar hepimizin vergilerinden alınıyor ve dolayısıyla biz milletin parasını kullanıyoruz. Milletin parasını kullanırken de hiç olmadığı kadar hassas, dikkatli, doğru davranmalıyız.”
MEVCUT DURUMU AÇIKLAMAK ZORUNDAYIM

Seçim sürecinde kendisine yönelik karalama ve iftira kampanyası yürütüldüğünü ancak tutmadığını belirten Başkan Zeydan Karalar, “Biz sadece yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlattık. Şimdi de borç yükünden bahsetmemi eleştirenler var.
Bizim devraldığımız borç 3.976 milyar lira ve her ay 60 milyon lira bütçe açığımız var. Faiziyle birlikte 4 buçuk katrilyona yaklaştı borç.
Bütçe açığı kapanmadan bizim borcu aşağıya çekmemiz mümkün değil. Bütçe açığını kapatmadan Adana’da hizmet yapmamız da mümkün değil. Vatandaşlarımızla mevcut durumu paylaşmak zorundayım. Ama biz yüksek performans göstererek, yaptığımız işleri daha az paraya yaparak, sadece Adana için lüzumlu işlerin yapılmasını sağlayarak, tabii ki gelirleri artırarak bu işin içinden çıkacağız inşallah. Çıkmak zorundayız. Ama bugünden yarına olacak işler değil bunlar” dedi.

ADANA’NIN GELECEĞİNE SÖMÜRENLERE İZİN YOK
İşini yapan hiç bir çalışanın tedirgin olması gerekmediğini ifade eden Başkan Zeydan Karalar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zeydan Karalar’a oy vermek ne kadar normalse, Hüseyin Sözlü’ye oy vermek de o kadar normaldir. Bizim başka bir arayışımız olmaz. İşini düzgün yapsın, kamu malını korusun yeter. Ama bugün 15 bine yakın çalışan var. Bunların maaşını ödemek mümkün değil. Gelir gider dengesi olağanüstü bozuk. Kusura bakmayın yıllarca işe gelmeyen insanları da affedecek halimiz yok. Çalışanın emeğini sömürüyorlar. Adana’nın geleceğini sömürüyorlar. Biz Adana’nın geleceğini kurtarmak zorundayız.
Bizim geçmişe yönelik tahammülümüzün olmadığı iki şey var. Herkesin bankamatikçi diye tabir ettiği insanlar var. Çünkü 31 Mart’tan önce hiç olmayanlar, 31 Mart’tan sonra gelmeye başladılar. Bunların hepsini biliyoruz. İkincisi bize PKK’lı diyenler, camlarımızı kırıp, araçlarımıza zarar verip, afişlerimizin üzerine PKK yazanlar var. Onun dışında herkesin siyasi görüşü farklı olabilir. Bu demokrasinin gereğidir. Atamalarımızın önemli bir bölümü bizim siyasi görüşümüzden değil. Farklı düşünenle bir sorunumuz olmadığının kanıtı bu. Biz artık herkesin belediye başkanıyız. Siyasi görüş farkı gözetmeksizin herkese kucak açma mantalitemiz var. Milletin parasını daha iyi korur anlayışıyla atama yapıyoruz. ASKİ’de yaptığımız hiç bir atama politik değil. Amacımız Adana’nın geleceğini kurtarmaktır. ASKİ olmazsa belediye olmaz.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN YOLUNDAN AYRILMAYIZ
Arkadaşlar biz laik demokratik Cumhuriyete yürekten sadık insanlarız.
Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün çizgisinde olan insanlarız. Bizim yolumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur. Başka bir yolumuz da yoktur. Kimse bize başka bir şey yamamaya çalışmasın. Zaten bunun tutmadığını da gördük.
Bütün Adana’ya, katkı koyanlara, bize oy vermeyen ama iyi niyetle, düşüncesi doğrultusunda başka yerlere oy verenlere de, herkese teşekkür ediyorum.”



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°