“BEYRUT-ADANA TURIZM KÖPRÜSÜ
Manşet Haber 20.11.2016 15:07:40 0

“BEYRUT-ADANA TURIZM KÖPRÜSÜ

“BEYRUT-ADANA TURIZM KÖPRÜSÜ

Doğu Akdeniz’in sanayi, ticaret ve turizmde öne çıkan iki kenti Adana ile Beyrut güçlerini birleştiriyor. Özellikle turizm alanlarında yüksek yoğunluklu işbirliğini amaçlayan bu girişim için Beyrut’tan devlet ve özel sektör temsilcilerinin de aralarında bulunduğu 55 kişilik bir heyet Adana’ya geldi
“Beyrut-Adana Turizm Köprüsü Toplantısı”na katılan heyet, Adana ile Beyrut arasında turizm hacmini geliştirecek projelere imza atacak. Adana Ticaret Odası, Adana Tanıtım ve Kalkınma A.Ş. (ATAK) ve Çukurova Kalkınma Ajansı tarafından yürütülen proje ile Adana, Ortadoğu’ya da Beyrut üzerinden açılacak.
Akdeniz ve Ortadoğu Bölgesinin iki önemli kenti Adana ve Beyrut arasındaki turizm hacmini en üst seviyeye çıkarmak için düzenlenen toplantıda konuşan Adana Ticaret Odası (ATO) ve Adana Tanıtım ve Kalkınma A.Ş. (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, bölgede Türkiye ve Lübnan’ın büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek “İki şehir arasında büyük turizm potansiyeli olduğunu düşünüyoruz. Her gün karşılıklı uçak seferleri, vize serbestliği ve başka imkanlar var. Bunları değerlendirerek birlikte adım atma kararlılığındayız. Geçtiğimiz Ağustos ayında Beyrut’ta bir dizi temas gerçekleştirdik ve şimdi Beyrutlu dostlarımızı Adana’da ağırlayarak onlara potansiyelimizi yerinde inceleme fırsatını sunuyoruz” dedi. Menevşe Adana için başlattıkları turizm atağını bölgenin diğer ülkelerini de kapsayacağını kaydederek ‘’ Lübnan ilk adımımız oldu. Önümüzdeki dönemde diğer Ortadoğu ülkelerini de içine alacak bir çalışma yapacağız. Amacımız Adana’yı Ortadoğu’daki turizm hareketliliğinin en önemli merkezi yapmak. Lübnan’dan Türkiye’ye önemli bir turizm trafiği var. 2015 yılında 300 bin Lübnanlı ülkemizi ziyaret etmiş. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda Lübnanlı turist pastasından Adana için büyük pay almaktır” diye konuştu.
Toplantıya katılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü de, Adana ile Beyrut arasında karşılıklı olarak haftalık 10 bin kişilik ziyaretin ilk hedef olması gerektiğini belirterek ‘’Adana olarak tüm değerlerimizi tanıtmalıyız. Beyrut ve Adana ortak sayılabilecek bir kültürün iki önemli şehri. Potansiyel büyük haftada 10 bin kişinin karşılıklı ziyareti hayal değil. Adana olarak buna hazırız’’ şeklinde konuştu.
Yol Haritası Çizildi
Lübnan Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Jean Abboud ve beraberindeki üst düzey yetkililerin katıldığı “Beyrut-Adana Turizm Köprüsü Toplantısı”nda Adana'nın Beyrut ile turizm alanındaki işbirliğinin geliştirilmesi için mevcut avantajlar anlatıldı, ortak yol haritası çizildi.
Düzenlenen toplantıda ayrıca; Adana ile Beyrut arasındaki direkt tarifeli uçak seferlerinin, her iki şehrin doğa, kültür, gurme, sağlık, alışveriş turizminin karşılıklı geliştirilmesinde çok etkili olacağı ortaya kondu. Adana’nın turizm potansiyeli de aktarıldığı toplantıda ayrıca Lübnan'ın önde gelen turizmcileri, Adana'daki acenteler, oteller, hastaneler, alışveriş merkezleri ve sektör yetkilileri ile bire bir görüşmeler de yaptılar.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°