BİR İLERİ İKİ GERİ...
Manşet Haber 23.05.2020 16:00:06 0

BİR İLERİ İKİ GERİ...

BİR İLERİ İKİ GERİ...






Kısa adı EPGİS olan, Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası’nın paylaşımlarıyla benzine, mazota indirim ya da zam geldiğini öğreniyoruz.





Sendikanın, sosyal medya hesabı twitter üzerinden yaptığı açıklamalar merak uyandırıyor…





Öyle uzun boylu değil, on günlük bir serüvenine baktığımızda şöyle bir çizelge çıkıyor:





8 Mayıs’ta; benzine 15 krş, mazota 13 krş zam,





13 Mayıs’ta; benzine 19 krş indirim,





14 Mayıs’ta; benzine 7 krş, mazota 12 krş indirim,





15 Mayıs’ta; benzine 9 krş, mazota 11 krş zam,





18 Mayıs2ta; benzine 13 krş, mazota 8 krş zam…





On içerisinde iki kez indirim, üç kez zam geliyor; sonuçta tüketici her türlü zararda, her türlü emekçinin açlık sınırındaki aylığından kırpılmış, EPGİS her türlü işverenini korumuş…





Dar gelirli yurttaşın “nasıl” geçimini sağladığı sorgulanmamakla birlikte, yaşamına katkı verecek örgütler de iğdişliğini her gerekli olan koşullarda yerine getirmekte; ne güzel!





***





On günlük sıralamaya baktığımızda benzine 26 krş indirim yapılırken, 32 krş zamlandığı görülür…





Ayrıca aynı süreçte mazota 12 krş indirme karşılık, 32 krş zam yapılır…





Ocak ayında 63 dolar olan petrolün fiyatı, nisan ayının sonlarında 11 doların altındaydı, bugün otuz dolar dolayında.





EPGİS’nın yaptığı açıklamalarda petroldeki düşüşün nasıl yansıdığı “kendilerince” tutarlılık gösterdiği belirtilmiş olsa da, tüketici fiyatlarındaki artışa bakıldığında çarpıklık gözden kaçmıyor!





27 Ocak’ta benzine 23 krş, motorine 21 krş indirim geldiğinde; benzinin fiyatı 7,12’den 6,41’e düşerken, motorinin fiyatı da 6,62’den 6,41’ gerilemiş…





O günler petrolün varili 63 dolar dolayında…





Bugün zamların fiyatlara yansımasının ardından benzin 5,63’den 5,76’ya, motorin de 5,35’den 5,43’e satılmaya başlandı…





Bugün petrolün varili ocak ayının yarı fiyatının altında…





Buna, bugün de gelen zamdan sonra “neden” diye sorulmayacak mı? 





***





İşsizi, açlık sınırı altında ezile-büzüle/ daha aylığını almadan bitiren emekçisi, sınıfsal ayrılıkların gözle görülebilir biçimde yaşamlarını sürdüren yurttaşı bol bir ülkeyiz!





 Eskiden “orta sınıf” ya da “orta direk” diye adlandırılan, ülkenin ekonomisini ayakta tutan, piyasanın canlılığını sağlayan bir katman vardı…





Esnaftı, işçiydi, çiftçiydi, emekçiydi…





Bir işin kimi kökünden, kimi sapından, kim başağından tutarak, onu en verimli biçimde ekonomiye kazandırırlardı…





Bu gün “o” katmandan iz yok!





Esnafın işini yitirmesi için AVM’leri mantar gibi türetenler,





İşçinin “emeğinin hakkını” almaması için yılın son günlerinde üst-üste yaptıkları toplantılarda, “benzi sararmış” sendikaların “suskunluğundan” güç alarak belirledikleri “asgari ücretin” hem “iktidarca”, hem de işverenlerce nasıl “bayram havasında” açıklayanlar,





Çiftçinin toprağı ekebilmesinin önündeki engelleri/ girdilerdeki büyümeleri kardırmak yerine, hasat döneminde dış alım yoluyla ürünleri yurda sokma yarışına girenler…





EPGİS’in açıkladığı hiçbir zamma tepki göstermedikleri gibi, yurttaşın yakıt için cebinden çıkana alkış bile tutmayı yeğlediler!





***





Yaklaşık iki yıl önce yaşamını yitiren ekonomist-yazar Güngör Uras, bir yazısında benzinle mazotun yaşamımızdaki yerini şöyle açıklıyordu:





“Benzinle mazot fiyatı artınca genelde bir otomobilin deposunun kaça dolacağı hesaplanır. Tabii ki, ulaşım giderlerindeki artış önemlidir ama, daha da önemlisi mazot fiyatındaki artışın tarım ürünleri maliyetlerinde artışa yol açmasıdır.”





Corona virüsü nedeniyle toplu taşıma araçlarına binmemeyi yeğleyen araç sahipleri, sıkça yinelenen “bireysel yalıtım” için araçları ile işlerine gitmek zorunda kaldı, sılada çalışıp yaşadıkları kente gitmek için yola koyulanlar yüzde elli “azaltılmış yolcu” kuralına uyan firmalardan normal fiyatın iki katına bilet almak zorunda kaldılar!





Yine üreticinin toprağı sürmekten başlayıp hasada değin giden süreçte “her şeyleri” mazota bağlı…





Uras’ın dediği gibi “akaryakıt zammı maliyeti artıyor!”





Bir yandan çiftçinin, bir yandan emekçinin yaşamını zorlaştıran zamlar “covid 19” etkisi yapmayı sürdürüyor!





***





Kenan Doğulu bir şarkısında “bir ileri iki geri bu neydi böyle/ üzerimden aşk mı geçti/ birileri farkına varmalı bence/ bazı şeyler değişti/ bazı şeyler tükendi” sözlerine yer verir…





Covid 19 ile birlikte birilerinin olanları “fark edeceğini” beklerken; yurttaşa bir adım yaklaşıp iki adım alanlarına çekmeleri, açlığa sürüklemeleri, mülksüzleştirmeleri, yalnızlaştırmaları, yetmez duruma sürüklemeleri anlaşılabiliyor mu bilmiyorum…  





Dünyanın petrol üreten ülkeleri içinde bulundukları darboğaz, stoklamakta yaşadıkları zorluklar bir yana; bizdeki uzantılar “daha çok kazanmanın” bayram sevincinde.





Petrol ürünlerindeki “bir ileri iki geri” kime yarıyor?



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

24.8° / 13.8°