BİTSE DE İŞİMİZE-GÜCÜMÜZE BAKSAK...

BİTSE DE İŞİMİZE-GÜCÜMÜZE BAKSAK...

‘Ne diyorsun, bundan sonrası nasıl olur?’

Bulunduğum siyasi ortamda bu soru soruluyor!

Sorunun içeriği yerel seçimler…

Ortada ‘ideoloji’ denen öğreti yok, aday yok, aday olması güçlü olan isim yok, siyasi parti yok, duruş yok, teorik bilinç yok…

Ortada kaygılar var, sıkıntılar var, Ankara yolunu yok eyleyen var, seçmeni umursamayan var, yurttaşı dinlemeyen var, demokrasiyi özümsemeyen var, esintiye kendini kaptıran var, söylenen çirkin pazarlıklar var…

Ne diyebilirim ki?

***

Hiçbir şey demiyorum!

Böyle sürerse sonrasını da ‘iyi’ görmüyorum!

Bu yerel seçim…

Burada seçilenler, burada yaşayanlarla birlikte soluyacaklar bu havayı…

Buranın yolları çamur olacaksa, kaldırımları kırılacaksa, yazın sıcağını-kışın yağmurunu birlikte yaşayacak!

Buraları bilmeyen, buralardan üç-beş isimle işbirliği yaparak aday belirleyecek olanlara ne?

A, b, c diye ayırmıyorum partileri…

Hepiniz aynı değil misiniz?

Hanginiz burada yaşayan, burada sandığa giden, buranın sorunlarını-sevinçlerini bilenden daha iyi bilirsiniz ‘burada’ yaşamayı?

Hanginiz burada kaynayan ocağın, burada yürünen yolun, burada dökülen gözyaşının-umudun içindesiniz?

Hanginiz burada oluşan her şeye yaşamını verenle yan yanasınız?

***

Burada yurttaşın ‘umurunda’ olan seçim değil, kazanan değil…

‘Bitse de işimize-gücümüze baksak’ diyerek, yaşamını sürdürmek için öyle çokları var ki…

Her akşam televizyon karşısına geçtiğimizde, ‘ittifak’ adlı ‘git-gelli siyasetçilerin’ bir gün öncesi dediklerini yadsıyan sözler bıkkınlık vermeye başladı!

Bu neyin pazarlığı?

Kimin gücüyle neyin?

O güç nerede?

Ülkeyi yaşanılır, bölgeyi en üst yere çıkarmak için uğraş verecek olanlar ‘o gücü’ ne denli önemsiyor, ne denli varlıklarından bilgileri var, ne denli onların yaşamını biliyorlar?

‘Bitse de işimize-gücümüze baksak’ diyeni duyan var mı?

***

Yok!

Kendini ‘kuruluş felsefesinin’ içine oturtan da,

Kendini ‘insanı’ temel alan olarak tanıtan da,

Kendini ‘tek kurtarıcı’ sanan da,

Kendini ‘seçeneksiz’ kılan da…

‘İnsanı’ nereye koydukları yer ya da katman o denli karanlık, o denli belirsiz, o denli ucu açık ki…

‘İşte şurada insan var’ denemiyor!

‘İşte şurada insan anılıyor’ denemiyor!

Gören var mı?

***

Bu akşam üşünmeden izlediğiniz televizyonun haber saatini kaçırmayın!

Yarın da kaçırmayın, bir gün sonra da…

Dün izlemişseniz eğer, bugün dedikleri arasındaki belirgin çelişkiler çivi gibi beliriyor!

Bunlar neden yapılır, neden bu denli duruşsuzluk gösterilir anlamak öyle zor ki!

Zor dediğim ‘duruşsuzluğun’ nedeni…

Oysa her şey açık…

Her şey ortada…

Yurttaşa oyun oynanıyor!

Yurttaşın yaşamıyla, bilgisiyle, deneyimiyle, acısıyla, sıkıntısıyla, umuduyla, bakışıyla oyun…

Yurttaşın ‘bir oyu’ için yapılmadık dönüş yok!

Yurttaşın ‘bir oyu’ için söylenmedik söz yok!

Ancak ‘sözün’ içinde yurttaş yok!

***

Aday seçimi merkezden mi yapılacak, seçmene mi bırakılacak…

Daha bu bile belirsiz…

Bu durumda yurttaşın ‘bitse de işimize-gücümüze baksak’ demesi yanlış mı?

‘Bitse de işimize-gücümüze baksak’ yanlış mı?

Oktay EROL

8.12.2018 12:43:19

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI