BREZİLYA ÖRNEĞİ İNCELENMELİ
Manşet Haber 12.02.2017 17:46:28 0

BREZİLYA ÖRNEĞİ İNCELENMELİ

BREZİLYA ÖRNEĞİ İNCELENMELİ

Brezilya Büyükelçisi Eduardo Riccardo Gradilone Neto, Brezilya’nın Adana Fahri Konsolosu Gözde Demir ile birlikte Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'yü ziyaret etti.
Brezilya Büyükelçisi'ni Adana'da ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirten Sözlü, gelişmekte olan tüm ülkeler için Brezilya'nın güzel bir örnek olduğunu ve Brezilya'nın petrol üreten ülkeler kavramını değiştirdiğini belirtti. Türkiye'nin enerji problemini çözmesi için Brezilya'nın incelenmesi gerektiğini ifade eden Başkan Sözlü, 'Açık denizlerden petrol çıkarma noktasında Brezilya çok gelişmiş bir ülke. Türkiye gelişmekte olan bir ülke olarak Brezilya örneğini iyi incelemeli' dedi.
“ ENERJİYE YOĞUNLAŞTIK'sozlu_brezilya (2)
Adana'daki gelişmeleri yakinen takip ettiğini belirten Büyükelçi Neto, Başkan Sözlü'yü hizmetlerinden dolayı tebrik ederken enerji sektöründe Adana'da da çalışmalar başlatacaklarını ifade etti. Türkiye ve Brezilya kültürünün birbirine çok benzediğini söyleyen Neto, ekonomik alanda da Adana'da enerjiye yoğunlaştıklarını, bundan sonrasında kentteki enerji ihtisas bölgesindeki yatırımları konuşmayı planladıklarını vurguladı.
Brezilya Adana Fahri Konsolosu Gözde Demir ise 'Brezilya ve Türkiye'nin kültürel etkileşimi var. Biz bu etkileşim üzerine farklı alanlarda ne katabiliriz gayesiyle buradayız' dedi.
Ziyarette Sözlü, Büyükelçi Neto'ya el dokuma kilim ve Bozkurt hediye ettisozlu_brezilya (3)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°