“BU COŞKU BİTMEYECEK”
GÜNCEL 23.04.2017 23:04:37 0

“BU COŞKU BİTMEYECEK”

“BU COŞKU BİTMEYECEK”

CHP, Adana’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Türk Bayraklarıyla yürüdü.
Turgut Özal Bulvarı Aksagaz kavşağında toplanan CHP’liler, İl Başkanı Ayhan Barut, Milletvekilleri İbrahim Özdiş ve Zülfikar İnönü Tümer, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, CHP il yöneticileri, ilçe başkan ve yöneticileri, gençlik ve kadın kolları başkan ve yöneticileri ile binlerce Adanalı katıldı. Sadece Türk bayraklarının taşındığı yaklaşık 45 dakika süren yürüyüş Barış Manço Bulvarı’nda sona erdi. Yürüyüş sonrası Atiye ve grubu sahne aldı. İl Başkanı Ayhan Barut ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin Atiye’ye sahnede çiçek vererek teşekkür etti.23nisan_vekiller-Mesale
CHP İl Başkanı Ayhan Barut, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mızı Cumhuriyet Halk Partisi'ne yakışan şekilde kutluyoruz. Çukurova ve Seyhan belediyelerimizin birlikte organize ettiği coşkulu ve yoğun katılımlı 23 Nisan yürüyüşünde ulusal egemenliğimize ve laik cumhuriyetimize sonuna kadar sahip çıkacağımızı bir kez daha haykırdık. Yürüyüşümüzün ardından Barış Manço Bulvari'ndaki Atiye konseri coşkumuzu ikiye katladı. Bu coşku hiç bitmeyecek. 23 Nisan kutlu olsun.” açıklamasında bulundu.
ATİYE COŞKUSU
Atiye Barış Manço Bulvarındaki açık hava konserinde Adanalıları coşturdu.baruttt23nisan

barut_23nisan_mesale5

barut_23nisan_mesale4

barut_23nisan_mesale3

barut_23nisan_mesale2

barut_23nisan_mesale

atiyeadana4

atiye-23nisan

atiye_adana3

atiye_adana2

atiye_adana

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°