BU KEZ LEZZET FESTİVALİNİ DÜZENLİYOR
Manşet Haber 5.08.2017 13:09:51 0

BU KEZ LEZZET FESTİVALİNİ DÜZENLİYOR

BU KEZ LEZZET FESTİVALİNİ DÜZENLİYOR

Bugüne kadar bir çok festivale öncülük eden Adana’da bu kez 6-8 ekim tarihleri arasında “Lezzet Festivali”ne ev sahipliği yapacak.
Adana Valiliği’nin desteklediği ve hazırlıkları devam eden “Adana Lezzet Festivali” tertip komitesi üyeleri, Vali Mahmut Demirtaş’ı ziyaret ederek, festivale ilişkin hazırlıkların geldiği aşama hakkında bilgi verdi.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Sabri Tari ile Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Lütfi Altunsu’nun yanı sıra festivalin düzenlenmesine destek veren ve katkı koyan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Vali Mahmut Demirtaş’ı ziyaretlerinde, en iyi şekilde gerçekleştirmeyi hedefledikleri festivalin amaç ve hedeflerine yönelik çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü söyledi.
Vali Mahmut Demirtaş, “Festivaller kenti” olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Adana’da, 6-7 ve 8 Ekim 2017 tarihlerinde düzenlenecek olan “Adana Lezzet Festivali”nin, tüm lezzet tutkunlarını bir araya getirmesinin yanı sıra zengin Adana mutfağının tanıtımının da en iyi şekilde yapılmasına vesile olacağına dikkat çekti.
Turizmin çeşitlendirilmesi konusuna verdikleri önem doğrultusunda, “Adana Lezzet Festivali”nin ‘gastronomi turizmi’nin geliştirilmesi amacını da pekiştireceğini kaydeden Vali Demirtaş, gerekli koordinasyonun en iyi şekilde sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°