BURNUMUZ NEDEN KURUR?
SAĞLIK 18.01.2018 23:30:17 0

BURNUMUZ NEDEN KURUR?

BURNUMUZ NEDEN KURUR?

Aşırı kuru burun sizi çok rahatsız edebilir, canınızı yakabilir hatta sizi utandırabilir. Burnunuz kuruduktan sonra burun pasajlarınızın içinde nem kalmaz. Bunun nedeni çevresel koşullar, bazı ilaçlar veya tıbbi bir durum olabilir. Kuru burnunuzu evde hazırladığınız ilaçlarla nemlendirebilirsiniz ancak kuruluk devam ederse veya acı çekerseniz doktorunuza danışmalısınız.
İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Florya Hastanesi’nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. M. Melih Çiçek, aşırı kuru burun rahatsızlığının belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi:
BELİRTİLER
Aşırı kuru bir buruna işaret edebilen çeşitli belirtiler vardır. Havayı vücuda girmeden önce koklamak ve temizlemek gibi burun işlevleri bozulabilir. Burun geçidindeki cilt, ağrıyan çatlaklardan dolayı çatlayabilir. Burun içinde ve dışında deride ve mukusta kabarma meydana gelebilir. Bu kabuklanma belirtilerinizi daha da kötüleştirebilen bakteriyel enfeksiyonlara yol açabilir.
OLASI NEDENLER
Aşırı derecede kuru bir buruna, bazen antihistaminik gibi bir ilacın yan etkisi neden olabilir. Akan burun için etkili olsa da antihistaminik spreyler ve ilaçlar sıklıkla atropin içerirler ve atropin burun kanalını kurutabilir. Sıcaklık ve nem eksikliği gibi çevresel faktörler burun kuruluğuna katkıda bulunabilir.
DAHA FAZLA SIVI TÜKETİN
Aşırı kuru burun kanallarını tedavi etmek için, normalden daha fazla sıvı tüketmelisiniz. Burunu iyi nemlendirmek önemlidir. Buruna bir şeyler uygulamak yerine burun dokularını daha fazla sıvı almak suretiyle yeniden sulandırmak daha önemli. Burun spreyleri ve bir nemlendirici veya buhar makinesi çalıştırmak burun kanallarını nemlendirmeye yardımcı olabilir Düzenli olarak bir antihistaminik kullanıyorsanız, doktorunuza bu ilacı bırakıp bırakmayacağınız konusunda danışın.
PSİKİYATRİK İLAÇLAR DA KURULUĞA NEDEN OLUR
Anti-anksiyete ve depresyon ilaçları bazen burun ve boğazda kuruluğa neden olabilir. Kuruluk sizi rahatsız ediyorsa kullandığınız ilaçları değiştirmek için doktorunuza danışın. Kuru bir burun, mikroplara karşı özellikle hassas olduğu için, dikkat edilmesi gereken bir husustur. Mikroplar, çatlaklardan içeri kolayca girebilir. Bu yüzden burun nemlendirilmelidir.
BURNUNUZA KREM SÜRMEYİN
Burnunuzu nemlendirmek için burun deliklerinize herhangi bir krem sürmeyin. Bu tür maddeler ciğerleri etkileyebilir. Bu durum zamanla lipoid zatürree adı verilen tehlikeli bir duruma neden olabilir. Burnunuzu nemlendirmek istiyorsanız bir tülü ıslatın ve burnunuzun iç kısmına bir süre bastırın.”


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°