BÜYÜKŞEHİR, BARO AÇIKLAMASINA TEPKİLİ!
Manşet Haber 12.08.2017 17:59:56 0

BÜYÜKŞEHİR, BARO AÇIKLAMASINA TEPKİLİ!

BÜYÜKŞEHİR, BARO AÇIKLAMASINA TEPKİLİ!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin adını taşıyan ve 1.5 yıl önce temeli atılan Köprüsü’nün inşaat sahasındaki bazı ağaçların kesilmesine tepki gösteren Adana Baro Başkanı Veli Küçük tarafından “Yeşil katliamı” şeklinde açıklamasına Büyükşehir Belediyesinden yanıt geldi. Büyükşehir Belediyesi Baro açıklamasının üzüntü verici olduğunu bildirdi. bahceli_koprusu_calisma_basladi (2)
Devlet Bahçeli Köprüsü’nün Adana’nın itibar projesi olduğunu vurgulayan Adana Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı İşbaraalp Aslan yazılı açıklamasında, “Sayın Baro Başkanımızın duyarlılığı için teşekkür ederiz. Keşke, bu açıklamaları yapmadan önce bizimle iletişime geçseydi. Kendisini projemizle ilgili doğru bilgilendirir, inşaata başlamadan önce proje sahasında bulunan ağaçlarla ilgili Adana Orman Bölge Müdürlüğü’nden aldığımız izinleri gösterirdik. Baro Başkanımızın 2-3 ay vakti varsa, belediyemizin koruduğu, diktiği ağaçları birlikte tek tek sayabiliriz” dedi.
“İTİBAR PROJESİNİN FAYDALARI GÖLGELENEMEZ”
İşbaraalp Aslan, bin 625 metre uzunluğunda, 40 metre genişliğindeki Devlet Bahçeli Köprüsü’nden günde 55-60 bin taşıtın geçiş yapacağını, bu eşsiz eserin Adana’ya sağlayacağı yararların sivil toplum örgütleri tarafından da doğru bilgilerle değerlendirilip, yorumlanması gerektiğinin önemini vurguladı.
Aslan, dev eserin Seyhan, Yüreğir ve Sarıçam ilçeleri arasında ulaşımı büyük oranda rahatlatacağını, Yüreğir’de yeni yapılan entegre sağlık kampüsü, adliye binaları, üniversite kampüsleri ve stadyumun trafik yükünü taşıyacağını anımsattı.
Adana Büyükşehir Belediyesi’nin daha yeşil bir Adana için tüm imkanlarını seferber ettiğinin altını çizen Aslan, şu değerlendirmeyi yaptı:
”BÜYÜKŞEHİR, SON ÜÇ YILDA 180 BİN FİDAN DİKTİ”
“Büyükşehir Belediyemiz, son 3 yılda sorumluluğundaki 13 milyon 286 bin metrekare alanda 180 bin fidanı toprakla buluşturmuştur. Adana’ya 300 bin metrekare yeni yeşil alan kazandırmıştır. Büyükşehir Belediyesi’nin 86 dekar büyüklüğe erişen fidanlıklarında her yıl yaklaşık 8 milyon adet ağaç fidesi, çalı türü bitkiler, mevsimlik bitki ve çiçekleri özenle yetiştiriyoruz. Bu çalışmalarımızın yanında tüm ilçelerde bulunan yeşil alanlardaki ağaçların budama ve bakımlarını da düzenli olarak yapıyoruz. Devlet Bahçeli Köprüsü inşaatı tamamlandığında da bu dev eserin çevresini en güzel şekilde peyzaj sanatlarıyla donatacağımızın Adana halkı tarafından bilinmesini isteriz. Baro Başkanımız arzu ederse, hem Devlet Bahçeli Köprüsü projesi, hem de yeşili koruma ve geliştirme adına yaptığımız çalışmaları kendisine anlatmaya, göstermeye hazırız.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°