Ç.Ü GIDA MÜHENDİSLİĞİ’NE ULUSLARARASI AKREDİTASYON
Manşet Haber 4.07.2020 17:28:44 0

Ç.Ü GIDA MÜHENDİSLİĞİ’NE ULUSLARARASI AKREDİTASYON

Ç.Ü GIDA MÜHENDİSLİĞİ’NE ULUSLARARASI AKREDİTASYON






Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Lisans Programı, Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MÜDEK) tarafından 01.05.2020-30.09.2021 tarihleri arasında akredite edildi.





Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü, sahip olduğu güçlü akademik kadrosu ve laboratuvar alt yapısı sayesinde iyi nitelikte mezun veren, sanayi problemlerinin çözümüne ürettiği projeler ile katkı sağlayan, bitkisel ve hayvansal hammaddelerin işlenmesi ile artı değeri yüksek ürünleri geliştiren, toplumun kaliteli ve güvenli gıdaya erişimi konusunda katkıları olan bölgemizin ve ülkemizin önemli mühendislik programlarından biri.









Eğitim-öğretim ve araştırmada kalitenin sürekli iyileştirilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanması kapsamında 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılından itibaren iş yeri uygulamalı eğitimine (İntörn Mühendislik) başlayan ÇÜ Gıda Mühendisliği Bölümü ayrıca, ulusal ve uluslararası tanınırlığını artırmanın yanında eğitimde kalitenin güvence altına alınması amacıyla iki yıldır MÜDEK akreditasyonu konusunda çalışmalar yapıyor.





Bilindiği gibi MÜDEKçeşitli disiplinlerdeki mühendislik eğitim programları için akreditasyon, değerlendirme ve bilgilendirme çalışmaları yaparak mühendislik eğitiminin kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunmak amacıyla faaliyet gösteren bağımsız bir kuruluş. MÜDEK, “European Network for Accreditation of Engineering Education (ENAEE)” tarafından, akredite ettiği mühendislik lisans programlarına EUR-ACE Etiketi (EUR-ACE Label) vermek üzere ülkemizdeki yetkilendirilmiş tek kuruluş. Ayrıca MÜDEK, Washington Accord üyeleri tarafından eşdeğer olarak tanınıyor. Böylece Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Lisans Programı, EUR-ACE etiketini almış olmakta ve ayrıca Washington Accord üyeleri tarafından eşdeğer olarak kabul edilmesi nedeniyle bölüm öğrencileri ve mezunları Avrupa ve Avrupa dışındaki ülkelerin üniversiteleri ve özel sektör kuruluşları tarafından da tanınmış olmaktadır.





EUR-ACE etiketi ve Washington Accord sayesinde ÇÜ Gıda Mühendisliği Lisans Programının yüksek Avrupa standartlarını ve uluslararası standartları karşıladığı güvence altına alınmış olup, ÇÜ mezunlarının uluslararası üniversitelerde yüksek lisans ve doktora programlarına başvuruları da kolaylaştı.





Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Erdoğan başkanlığında, Senato Toplantı Salonu’nda gerçekleşen akreditasyon takdim toplantısı sonrası açıklama yapan Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Lisans Programına akreditasyon verilmesinin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, “Akreditasyon, bir yükseköğretim kurumunun güvenirliğini ve tanınmasını sağlayan bir sistemdir. Programın belirli standartlara sahip olduğunu belgeleyen bir sertifika sürecidir. Amacımız tüm fakülteler ve tüm programların Akreditasyon sertifikasına sahip olması ve Üniversitemizin kalitesini arttırmasıdır.” dedi. Prof. Dr. Kibar, akreditasyon sürecinde başta Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Bülent Torun ve Gıda Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Erten olmak üzere katkıları olan akademik ve idari personele teşekkür etti.





Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, YÖK kurul toplantısında mühendislik fakültelerinin akredite olmuş bölümlerini ÖSYM kitapçığında ilan etme kararı kapsamında, Gıda Mühendisliği Lisans Programı akreditasyonunun ÖSYM kitapçığında yer alacağını da duyurdu.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°