ÇANAKKALE VE ONBEŞLİLER
Bilmeyen
yok ama ben tekrar edeceğim. Onbeşlilerin hikayesi. Hani düğünlerde derneklerde
çalınıp söylendiği zaman şakır şakır oynadığımız türkü.
İngiliz general Aspinall Oglander’in
“Gelibolu’daki kanlı muharebeler, Türk ordusunun çiçeğini bitirmiştir,” demişti.
Gencecik çocuklarımızı daha çiçek olmadan, tomurcuk halindeyken elimizden alan
o kanlı, o vahşi ölüm değirmeni Çanakkale’yi anlatırken.
Köylerde, kasabalarda erkek
kalmadığı için boyu posu yerinde olan
herkesin asker olduğu günler. Çanakkale’de İtilaf Devletleri kara
çıkartmasına başlayınca Sultan Reşadbir
irade yayınlayarak, Askeri Mükellefiyet Kanunu’nda değişiklik yapmış ve lise öğrencilerini
de cepheye çağırdı.
Sultan Reşad’ın iradesinden sonra Harbiye Nezareti de bir tebliğ yayınlayarak,
1315 (1897) doğumluların, bedenleri gelişmiş, savaşa uygun ve silah kullanmaya
kabiliyetli olanlarından müsait bulunanların da kıtalara teslim olmalarını
istemişti.
Padişahın ve Harbiye Nezaretinin bu
çağrısı üzerine, Balıkesir, Bursa, Kütahya, Manisa, Adapazarı, İzmir, Aydın,
Muğla ve Konya’nın, henüz eğitim vehayatlarının
başındakiçocuklar vatan sevgisiylecepheye koştular. Savaşa değil ölüme
gittiklerini bile bile.Hepsi onbeşliydi. Yani 1315 doğumlu.
Tokatlılar kendi gençleri için bir
türkü yakmıştı. O gençler ki sevdiklerini, ailelerini, arkadaşlarını geride
bırakarak, geleceğin çocukları için ölüme gitmişlerdi. Henüz daha kendileri
çocuk iken…Birbirlerini seven,
aşık olan ama savaş zamanı vatan uğrunda ayrılmak zorunda kalan iki genç Hüseyin ve
Hediye’nin simgeselliğinde.
İŞTE O TÜRKÜ. DİNLEYİN VE BİR KEZ
DAHA DÜŞÜNÜN.
Hey onbeşli onbeşli
Tokat yolları taşlı
Onbeşliler gidiyor
Kızların gözü yaşlı
Aslan yarim kız senin adın Hediye
Ben dolandım sen de dolan gel beriye
Fistan aldım endazesi on yediye
Gidiyom gidemiyom
Az doldur içemiyom
Sevdiğim pek gönüllü
Koyup da gidemiyom
Nakarat
Giderim ilinizden (elinizden)
Kurtulam dilinizden
Yeşil baş ördek olsam
Su içmem gölünüzden
Nakarat
BEN BUGÜNKÜ ONBEŞLİLERİ KASTEDEREK
ÇÜNKÜ;