CEPTEN SAĞLIK HARCAMALARI 16 YILDA YÜZDE 750 ARTTI
Manşet Haber 16.03.2019 23:17:24 0

CEPTEN SAĞLIK HARCAMALARI 16 YILDA YÜZDE 750 ARTTI

CEPTEN SAĞLIK HARCAMALARI 16 YILDA YÜZDE 750 ARTTI






CHP
Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, 2002 yılında 284 TL olan kişi başına cepten yapılan sağlık harcamalarının 16 yılda yaklaşık yüzde
750 arttığını bildirdi. Bulut, Sağlık Bakanlığı’nın yüksek bedelli projelerin
maliyetini vatandaşın sırtına yüklediğini söyledi.





Bulut,
kişi başına düşen cepten yapılan sağlık harcamalarını Meclis gündemine taşıdı.
TBMM Başkanlığına, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle soru
önergesi veren Bulut, toplumun kaliteli sağlık hizmetine ücretsiz ve kolay
erişiminin, sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun bir
biçimde örgütlenmesinin devletin sorumluluğunda olduğunu, sağlık hakkının
Anayasa ile hüküm altına alındığını kaydetti. 





14
KALEM KATKI-KATILIM PAYI





2003
yılından itibaren Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altında uygulanan politikalarla
sağlığın Anayasal bir hak olmaktan çıktığını, ticari bir alan haline geldiğini
kaydeden Bulut, iktidarın, hasta-doktor ilişkisini, hizmet veren-hizmet alan;
hastane-hasta ilişkisini ise, şirket-müşteri düzeyine getirdiğini söyledi. Türkiye’nin
en temel sorunlarının başında cepten yapılan sağlık harcamaları olduğunu
kaydeden Bulut,  performans sistemi ve muayene,
tetkik, tıbbi malzeme, ilaç, reçete gibi adlar altında ek olarak cepten SGK’ya
vatandaşın ödediği 14 katkı-katılım payının, bu artışı körüklediğini belirtti.





VATANDAŞIN
CEBİNDEN ÇIKAN PARA YÜZDE 739 ARTTI





Kişi
başına düşen cepten yapılan sağlık harcamalarının 16 yılda yüzde 739 arttığını
kaydeden CHP’li Bulut önergesinde, şunları kaydetti:





“Türkiye
İstatistik Kurumu verilerine göre 2002’de kişi başı sağlık harcaması 284 lirayken,
2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10,4 oranında artarak, 104 milyar 568
milyon TL’ye ulaşmıştır. Kişi başı sağlık harcaması, 2014 yılında 1 232 TL
iken, 2015 yılında yüzde 9,2 artarak, 1 345 TL’ye yükselmiştir.





2016
yılı verilerine göre hane halklarının tedavi, ilaç dahil sağlık harcaması yüzde
14.5 artışla 119 milyar 756 milyon liraya yükselmiştir. Yurttaşlar bunun yüzde
16.3’ünü kendi cebinden karşılamış; kişi başı 1524 TL cepten ödeme
yapmıştır. 





2017
yılında ise bu rakam yüzde 22,7 artarak 24 milyar liraya, kişi başı sağlık
harcaması ise yüzde 15.9 artarak 1,511 liradan 1,751 liraya yükselmiştir.  2018’de ise bu rakamın 2000 TL’yi aşıp 2100
TL’yi bulduğu belirtilmektedir.”





BAKAN’A
SORULAR





Her
geçen yıl bir önceki yıldan daha fazla cepten yaptığı sağlık harcamaları ile
Kamu-Özel Ortaklığı ile yapılan şehir hastaneleri gibi yüksek meblağlı
projelerin maliyeti vatandaşın sırtına yüklendiğini kaydeden Bulut, Bakan
Koca’nın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:





-Kişi
başına cepten sağlık harcaması belirlenirken hangi kriterler baz alınmaktadır?





-Özel
hastanelerde yurttaşlardan alınan muayene ücretleri, muayene farkları,
otelcilik hizmet bedelleri, SGK tarafından geri ödemede bulunmayan ya da
belirli oranda karşılanan tanı, tedavi, tıbbi malzeme bedelleri, ilaç farkları,
reçete katılım payları, geri ödeme listesinde bulunmayan ilaçlar bu veri
belirlenirken hesaplanmakta mıdır?





-Vatandaşın
sağlık hakkı için ödediği paraların her geçen yıl yükselmesinin nedeni nedir?
Şehir hastaneleri gibi yüksek bedelli projelerin maliyeti vatandaşın sırtına mı
yüklenmektedir?





-Şehir
hastaneleri ayrı ayrı belirtilmek üzere toplam ne kadara mal edilmiştir?
Yüklenici firmalardan sözleşmede yer alan taahhütlerini yerine getirmeyen var
mıdır? Bu firmalar hangileridir?





-Vatandaşın
Anayasal hakkı olan sağlığa ücretsiz olarak erişmesi için herhangi bir
çalışmanız var mıdır?



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°