ÇETİN’DEN MAHALLELERDE 3. TUR
SİYASET 17.01.2018 01:44:54 0

ÇETİN’DEN MAHALLELERDE 3. TUR

ÇETİN’DEN MAHALLELERDE 3. TUR

Makamındaki ziyaretlere son veren Doğu Akdeniz Belediyeler Birliği (DABB) ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, başlattığı halk buluşmaları, esnaf ve mahalle ziyaretlerine devam ediyor.
Halkın içinde halkla beraber belediyeyi yönetmekten son derece mutlu olduğunu ifade eden Soner Çetin, Türkiye'de bir ilke imza atarak başlattığı 'sabah 06.00 halk toplantıları' ile haftada en az 2 gün mahallelerde halkla buluşmayı sürdürdüğünü kaydetti. Çetin, mesai saatleri ve işleri nedeniyle belediyeye gelemeyen, taleplerini iletemeyen vatandaşlarla buluşmak için, sabah saat 06.00'da halk toplantıları yaptığını, halkın yoğun ilgi gösterdiğini ifade etti. Çetin bu kez Salbaş, Karahan ve Şambayadı Mahallelerinde vatandaşla bir araya geldi.
Vatandaşlara yapılan hizmetler ve yakın dönemdeki projelerle ilgili bilgi veren Çetin, sorunlarını ve taleplerini iletmeleri için sözü vatandaşlara verdi. Çetin, “Haftanın 2 veya 3 günü 2 veya 3 mahallede sabah toplantılarını aksatmadan yapmaya devam ediyoruz. Sizlere söz verdiğimiz gibi 1,5 ay sonra buradayız. Belediye Başkanlığından en zevk aldığım zamanlar halkla iç içe olduğum zamanlar. Sabahın 06.00’sında sizlerle buluşmak, simidimizi bölüşmek, bir çorbayı paylaşmak, sizlerle sohbet etmek, sorunlarınız varsa onları dinlemek hele hele 1,5 ay önce ilettiğiniz bir sorunu çözdüğümüz için bize teşekkür etmeye gelmeniz bizi çok mutlu ediyor. Takvime bakın, kaydedin. 1.5 ay sonra yine burada olacağız” dedi.
Belediye ekibiyle 7/24 aralıksız hizmetlere devam ettiklerini aktaran Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Sevinerek görüyorum ki Çukurova ilçemizdeki mahallelerde çok büyük bir sorun kalmadı. 1.5 ay önce bize ilettiğiniz sorunların tamamı çözülmüş durumda. Bize iletilen hiçbir sorun çözümsüz kalmıyor. Vatandaş artık bizi görmeye, teşekkür etmeye geliyor. Bu benim için çok mutluluk verici. Halk Günlerinde de öyle. Halk Günlerinde bize ilettiğiniz ne sorun varsa kısa vadede, orta vadede ve uzun vadede bir planlamaya tabi tutuluyor ve çözülüyor. Biz sizler için varız. Bu kardeşiniz yağmur, çamur gece gündüz demeden sizler için çalışmaya devam edecek” diye konuştu.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°