CHP İL BAŞKANI BARUT
Manşet Haber 18.05.2017 20:18:42 0

CHP İL BAŞKANI BARUT'A YANIT ÖZGÜMÜŞ'TEN

CHP İL BAŞKANI BARUT'A YANIT ÖZGÜMÜŞ'TEN


CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut’un isim vermeden eleştirdiği eski Milletvekilinin Ümit Özgümüş olduğu verdiği yanıt ile ortaya çıktı.
Adana’da Sanayi Odası Başkanlığı yapan önceki dönem CHP’den bir dönem Adana Milletvekilliği yapan Ümit Özgümüş sosyal medya hesabından CHP Adana İl Başkanı Ayhan barut’a yanıt verdi. CHP’nin kurumsal kimliğine yönelik tek cümle söylediğini ispatlaması halinde siyaseti bırakacağınan söz veren Özgümüş, aksi takdirde ispatlayamayanların da “Namert” olduğunu yazdı.
CHP Adana geçmiş dönem milletvekili Ümit Özgümüş’ün yanıtı şöyle:
“CHP İl Başkanı, kendi sayfasında, şahsımı suçlayan, düşük seviyeli ve ipe sapa gelmez, dedikodudan öteye gitmeyen yazı yazmış...
1) 'Yanaşma' tabirine cevap bile vermem; değmez.. Adana küçük bir yer, herkes herkesi bilir..
2) '2004 B.şehir adaylığım sırasında, ' CHP'yi Çukurova'nın çukuruna gömeceğim' dediğimi iddia ediyor.. Yaptığım bütün konuşmalarım ve yazılarım arşivlerde duruyor..Bu veya buna benzer, CHP'nin kurumsal kimliğine yönelik, olumsuz bir tek cümle söylediğimi kanıtlayabilirse, bir saat içinde sonsuza kadar siyaseti bırakacağıma SÖZ VERİYORUM.. Bu dedikoduyu ortaya atıp kanıtlamayan dedikoducu ve namerttir...umit_ozgumus_aso_usam
3) 'Açıklanan Bld.Bşk. adayının adaylığını iptal ettirip yerine aday oldu' iddiasında bulunuyor..
O adayın adaylığının iptali yönünde ya da onun aleyhinde, her hangi bir çaba, telefon veya yüz yüze bir görüşme veya yazışma yaptığım kanıtlanırsa, siyaseti sonsuza kadar bırakacağıma söz veriyorum.. Tamamen mahalle dedikodusu olan bu iddiayı ortaya atıp kanıtlamayan da dedikoducu ve namerttir...
Yukarıdan gelen bir talimatla, CHP Gençliğinin değerlerinden biri olan Muhammet Erginkara'yı disipline sevke etmenin utancı ve mahcubiyetini yaşayanlar, bana saldırarak prim yapamaz...
NOT: Muhammet Erginkara'nın disipline sevki, ' Bir Gn.Bşk. danışmanın talimatıyla değil, İl Yönetiminin inisiyatifi ile olmuştur ve İl yöneticilerine baskı uygulanmamıştır' diye şeref yemini eder(ler)se, tüm Adana'dan özür dileyip yine siyaseti bırakacağıma söz veriyorum...”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°