CHP PARTİ MECLİSİ’NDEN İLK BİLDİRİ
SİYASET 12.02.2018 11:15:40 0

CHP PARTİ MECLİSİ’NDEN İLK BİLDİRİ

CHP PARTİ MECLİSİ’NDEN İLK BİLDİRİ

CHP’nin 3-4 Şubat 2018 tarihlerinde Ankara’da toplanan 36’ncı Olağan Kurultayda; Parti Meclisi, Yüksek Disiplin Kurulu, Bilim Yönetim ve Kültür Platformu belirlendi.
PM, ilk toplantısını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yaptı. CHP PM ilk bildirisini de yayınladı. “Türkiye bu elbiseyi hak etmiyor. Parti Meclisi olarak sorumluluğumuzun bilincindeyiz.” İfadelerinin yer aldığı ve 13 ana maddeden oluşan CHP PM bildirisi şöyle:
“Partimizin 36. Olağan Kurultayını büyük bir coşku ve demokratik olgunluk içinde tamamladık. Yeni seçilen Parti Meclisimiz bugün Anıtkabir’de Atamızın huzuruna çıkarak göreve başlamış ve ilk toplantısını yapmıştır.
Kurultayımızın oybirliği ile Parti Meclisi onur üyesi seçtiği İstanbul Milletvekilimiz Sayın Enis Berberoğlu’na ilk toplantımızdan selamlarımızı gönderiyoruz.
Sınır güvenliğimizin sağlanması için başlatılan Zeytin Dalı Harekatı’nda kahramanca mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetlerimize başarılar diliyoruz.
Kurultayımızın kabul ettiği Sonuç Bildirgesi önümüzdeki dönemin hedeflerini tespit etmiştir. Ülkede demokrasi ve hukuk devleti yok edilmiş, tek adam rejimi hakim kılınmıştır. 15 Temmuz hain darbe girişimi bahane edilerek gerçekleştirilen 20 Temmuz Darbesi ile kurulan OHAL düzeni kalıcı hale getirilmiş ve demokrasi askıya alınmıştır. Hiç kimsenin can, mal ve hukuk güvenliği kalmamıştır. Terörle mücadele ve milli güvenlik gibi temel sorunlarımızın toplumu ortak bir duygu etrafında birleştirmesi gerekirken, iktidar bunu iç siyaset malzemesi haline getirecek yeni bir kutuplaşma aracına dönüştürmüştür. Düşünmek, düşünce açıklamak, hak aramak suç haline gelmiştir.
Türkiye bu elbiseyi hak etmiyor. Parti Meclisi olarak sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Halkla birlikte el ele mücadele ederek;

1) OHAL düzenine son verecek, OHAL’in yarattığı bütün tahribatları ortadan kaldıracağız.

2) Tek adam rejimini kaldırıp, kuvvetler ayrılığına dayalı tam demokrasiyi kuracağız.

3) Laiklik temelinde inanç ve yaşam tarzlarını güvence altına alacak güçlü bir Cumhuriyet yaratacağız.

4) İnternet ve medya özgürlüğü de dahil olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğünü en geniş biçimde hayata geçireceğiz.

5) Hukukun üstünlüğünü tesis edecek, yargı bağımsızlığını sağlayacağız.

6) Toplumsal uzlaşmaya dayalı yeni bir anayasa yaparak, hukukumuzu 20 Temmuz Darbesi dahil bütün darbe hukukundan temizleyeceğiz.

7) Adalet ve huzuru sağlayan bir düzen kuracağız.

8) Üreten, zenginleşen, adaletli paylaşan bir Türkiye yaratacağız.

9) İşsizlik, yoksulluk ve her türlü eşitsizlikle mücadele edecek, güçlü bir sosyal devlet kuracağız.

10) Herkese parasız, ulaşılabilir, çağdaş, kaliteli eğitim ve sağlık hizmeti sağlayacağız.

11) Kürt sorunu dahil bütün toplumsal sorunlarımızı, eşit yurttaşlık temelinde, ulusal bütünlük ve toplumsal uzlaşı ile çözeceğiz.

12) Her türlü terör, çatışma ve kutuplaşmayı ortadan kaldıracak, toplumsal huzuru inşa edeceğiz.

13) Dış politikamızı, yurtta barış dünyada barış ilkesi temelinde yeniden oluşturacak, iç siyaset malzemesi ve kutuplaşma aracı olmaktan çıkaracak, Türkiye’yi tekrar sözüne güvenilir ve öngörülebilir uluslararası aktör konumuna getirmek için ortak bir milli duruş oluşturacağız.

Parti Meclisimiz, ülkemizin içinde bulunduğu bu büyük iç ve dış sorunların ancak geniş bir toplumsal mutabakatla çözülebileceğinin bilincindedir. Bugün mücadele tek adam rejimi ile demokrasi arasındadır. Demokrasiden yana olan güçleri bir araya getirme görevi omuzlarımızdadır.
Parti Meclisimiz bu görevi kararlılıkla yerine getirecektir.”

CHP PARTİ MECLİSİ ŞU İSİMLERDEN OLUŞTU:

A. HALUK KOÇ
SELİN SAYEK BÖKE
YILDIRIM KAYA
ALİ HAYDAR HAKVERDİ
ONURSAL ADIGÜZEL
ORHAN SARIBAL
ALİ ÖZTUNÇ
SEYİT TORUN
MEHMET ALİ ÇELEBİ
HAKKI SUHA OKAY
OĞUZ KAAN SALICI
YAŞAR SEYMAN
VELİ AĞBABA
FAİK ÖZTRAK
GÜLİZAR BİÇER KARACA
MUHARREM ERKEK
AYKUT ERDOĞDU
EMRE ÇAM
BÜLENT ECEVİT TATLIDİL
ÇETİN OSMAN BUDAK
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ
ÖZTÜRK YILMAZ
S.SERA KADIGİL
GAMZE TAŞCIER
BÜLENT TEZCAN
TURAN HANÇERLİ
NECATİ YILMAZ
TEKİN BİNGÖL
GÖKHAN GÜNAYDIN
YAVUZ KARAN
A. TUNCAY ÖZKAN
SEVDA ERDAN KILIÇ
EMİNE GÜLİZAR EMECAN
HAYDAR AKAR
AYÇA TAŞKENT
GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ
PINAR UZUN
HALUK PEKŞEN
BÜLENT KUŞOĞLU
GAMZE PAMUK ATEŞLİ
GÖKAN ZEYBEK
ALİ ŞEKER
ERDAL AKSÜNGER
ERDOĞAN TOPRAK
GAYE USLUER
M. GÜL ÇİFTÇİ
SEMRA DİNÇER
GÜLÇİN TİMÜR
GÖKÇE GÖKÇEN
ERBİL AYDINLIK
FATMA GÜNER
A. ÜNAL ÇEVİKÖZ

YÜKSEK DİSİPLİN KURULU

TUBA TORUN
ERDOĞAN KILIÇ
UĞUR BAYRAKTUTAN
GÜLSÜM FİLORİNALI
SEZGİN KAYA
ÖNCÜ ÖZBAY
SELAHATTİN EMRE
AHMET ERSEN ÖZSOY
MAHİR POLAT
MUSTAFA SERDAR SOYDAN
EMRAH ARSLAN
CEM ARTANTAŞ
TURAN AYDOĞAN
BANU GENÇKAN
GONCA YELDA ORHAN

BİLİM YÖNETİM VE KÜLTÜR PLATFORMU

PROF.DR. LALE KARABIYIK
PROF.DR. BURHAN ŞENATALAR
DOÇ. DR. YUNUS EMRE
DR. SİBEL ÖZDEMİR
PROF.DR. AYŞE ESER DANIŞOĞLU
PROF. DR. YÜKSEL TAŞKIN
PROF. DR. FETHİ AÇIKEL
PROF. DR. ZEKİ KILIÇASLAN

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°