CHP’DE KOLTUK TARTIŞMASI!
Manşet Haber 22.07.2018 12:08:41 0

CHP’DE KOLTUK TARTIŞMASI!

CHP’DE KOLTUK TARTIŞMASI!

Cumhuriyet halk partisi’nde olağanüstü kurultay tartışmalarına Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Türkiye'nin gündemine bir bakmamız lazım. İnsanlar hapishanelerde tutuluyor. Yargı eliyle yargısız infazlar yapılıyor. Ekonomi perişan vaziyette. İnsanlar geçim derdinde. Birileri koltuk derdinde, olacak şey değil” açıklamasında bulundu.
Bu açıklamaya yanıt CHP muhaliflerinden Ankara eski Milletvekili PM üyesi Av. Necati Yılmaz’dan geldi. Necati Yılmaz, sosyal medyadan CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na “Tüm sorunların ve çözümsüzlüğün sebebi #KoltukSevdası” mesajı ile yanıt verdi.
Necati Yılmaz’ın paylaşımları şöyle:[caption id='attachment_95815' align='aligncenter' width='660'] [/caption]
“Genel Başkan Kılıçdaroğlu; İnsanlar geçim derdinde. Birileri koltuk derdinde.” sözleriyle Kurultay’ı toplama niyetinin olmadığını gösterip, Muharrem Erkek’in açıklamalarını boşa çıkardı.
Kılıçdaroğlu; “İnsanlar geçim derdinde. Birileri koltuk derdinde. Tükiye'nin gündemine kilitlenmemiz lazım. Milletvekili hapiste. Hangi gerekçe ile hapiste olduğunu görüyoruz. Enis Berberoğlu nasıl tutuklanıyor? Nasıl içeriye atılıyor? Hepimiz biliyoruz. Eren Erdem aynı şekilde.”
Genel Başkan “Enis Berberoğlu hapiste” dediğinde düşündüm. Berberoğlu tutuklanırken milletvekiliydi. Biz dokunulmazlıklar kalkmasın derken, partide “Evet”i kim savunuyordu? Evet oyu verenler şimdi de vekil değil mi? Sonuç yanlış ise bu noktaya nasıl geldik? Sorumlu kim?”
CHP PM üyesi Prof. Dr Gaye Usluer, “Değişim için ısrarlıyız, kararlıyız.” Diyerek şu paylaşımda bulundu:[caption id='attachment_95814' align='aligncenter' width='660'] ????????????????????????????????????[/caption]
“Değişim talebi seçmenin öz iradesinden geliyorsa, delegasyonun verdiği imzalar seçmenin öz iradesini temsil ediyorsa kimse bu iradeyi görmezden gelemez, kimse bu iradeye ipotek koyamaz.
Cesaret varsa iktidar da var Başkaldırı varsa iktidar da var Örgütlenme varsa iktidar da var Kadın varsa iktidar da var Gençler varsa iktidar da var İşçiler varsa iktidar da var Birlik varsa iktidar da var Adil yönetim varsa iktidar da var #DeğişimveUmut varsa iktidar da var!”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°