CHP’DE ERKEN BAYRAMLAŞMA
Manşet Haber 3.06.2019 19:34:57 0

CHP’DE ERKEN BAYRAMLAŞMA

CHP’DE ERKEN BAYRAMLAŞMA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Örgütü’nün bayramlaşması ilk kez il binası dışında Büyükşehir Belediyesi’ne ait 75. Sanat Galerisinde gerçekleştirildi. Bayramlaşmaya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar ile İmamoğlu Belediye Başkanı Kadir Karaköse’nin katılmaması dikkat çekti. Bayramlaşmada belediye başkanlarından sadece Akif Kemal Akay katıldı.
75.Yıl Sanat Galerisi’ndeki bayramlaşma törenine Adana Milletvekilleri Ayhan Barut, Orhan Sümer, Burhanettin Bulut, Müzeyyen Şevkin, Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, il yöneticileri, ilçe, kadın, gençlik kolları başkanları ile yöneticileri, partililer, sivil toplum ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ile yurttaşlar katıldı.
CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi, bayramların toplumsal açıdan önemine vurgu yaptı. Bayramların toplumu birleştiren, bütünleştiren, kırgınlıkları, dargınlıkları sonlandıran anlamlı günler olduğunun altını çizen Çelebi, “Bayramların birleştirici, bütünleştirici yanlarına bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Ülkemize ve insanlığa barış getirmesi, dayanışmanın, kardeşliğin, huzurun ve mutluluğun egemen olduğu bir Türkiye dileğiyle İslam dünyasının Ramazan Bayramı’nı CHP Adana İl Örgütü adına kutluyorum” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°