CHP’DEN ÜCRETSİZ SANAT KURSLARI
Manşet Haber 22.08.2016 01:03:47 0

CHP’DEN ÜCRETSİZ SANAT KURSLARI

CHP’DEN ÜCRETSİZ SANAT KURSLARI

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Örgütü bünyesinde kurulan Kültür Komisyonunun organizasyonunda 12-16 yaş arasındaki çocuklar için “yaratıcı drama”, 16-25 yaş arasındaki gençler için  “tiyatro ve oyunculuk”,  18 yaş üstündeki bireyler için de “konservatuvara hazırlık” kursları düzenleneceği bildirildi. Ücretsiz kurslara katılmak isteyen partili-partisiz tüm yurttaşların 15 Eylül’e kadar CHP Adana İl Başkanlığına başvurması gerektiğini belirten İl Başkan Ayhan Barut, CHP’nin sosyal projelerle de halkla bütünleşeceğini söyledi.

İl Başkanı Ayhan Barut yaptığı açıklamada, CHP Adana İl Örgütü bünyesinde kurulan “Kültür Komisyonu”nun sosyal sorumluluk projesi olarak ücretsiz kurslar düzenleyeceğini kaydetti.

ÇOCUKLAR İÇİN DRAMA KURSU

Açılacak kurslarla ilgili bilgi veren Barut, 12-16 yaş arasındaki çocuklara yönelik olarak haftada bir gün dört saat süreyle “Yaratıcı Drama Kursu”nun verileceğini söyledi. Bu yaş aralığındaki çocukların hem kendilerini tanıma hem yaratıcılık hem de zihinsel ve fiziksel becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmayı amaçladıklarını kaydeden Barut, “Çocuklar ve gençler bizim geleceğimizdir. Onların sağlıklı gelişimi ülkemizin geleceği için çok önemli” dedi.

GENÇLERE TİYATRO VE OYUNCULUK EĞİTİMİ

16 - 25 yaş arasındaki gençlere yönelik olarak da haftada iki gün dörder saat süreyle “Tiyatro ve Oyunculuk Eğitimi” verileceğini dile getiren Barut, Tiyatronun hem eğitici hem de yetiştirici yönleri olduğunu vurguladı. Barut, “Tiyatro dayanışmayı öğretir. Toplum yaşamı için gerekli olan sorumluluk duygusunu sağlar. Toplumun, kişiliği ezmesini önler. Düşünceyi eyleme sokma yeteneğini' geliştirir. Düşünerek, yorumlayarak okumayı öğretir. Topluluk içinde konuşmayı öğretir. Dil kaygısını, doğru ve güzel konuşmayı sağlar. Oyuncunun vücut dilini kullanma becerisini artırır.  Çeşitli sanat dallarıyla ilgiyi sağlar ve estetik algılama yeteneğini geliştirir. Tiyatro, bir gencin toplumsal yaşamdaki duruşunu belirlemede önemli bir role sahiptir” ifadelerini kullandı.

KONSERVATUVARA HAZIRLIK KURSU

Konservatuvar eğitimi almak isteyen 18 yaş üstündeki bireyler için de haftada iki gün dörder saat hazırlık kursu verileceğini belirten İl Başkanı Ayhan Barut, “Devlet konservatuvarlarına girmek isteyenlerin, yetenek sınavlarına en iyi şekilde hazırlanmalarını sağlamak istiyoruz” dedi.

BAŞVURULAR  15 EYLÜL’E KADAR

Eğitimlerin yıl içerisinde sürekli olarak devam edeceğini kaydeden Barut, konservatuar hazırlık sınıfı hariç diğer eğitimlerin ikişer aylık süreli olduğunu aktardı. Her iki ayda bir sınıfların yeni öğrencilerle eğitime devam edeceğini belirten Barut, konservatuara hazırlık eğitiminin ise yıl boyu devam edeceğini belirterek, ücretsiz kurslardan yararlanmak isteyenlerin 15 Eylül’e kadar CHP Adana İl Başkanlığı’na başvurarak kayıt yaptırmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°